Mevlana’nın yakın dostu/gönül yoldaşı Şems-i Tebrizi’nin, geride hiçbir ipucu bırakmadan esrarengiz biçimde kayıplara karışması, başta Mevlana olmak üzere yakın çevresini oluşturan insanlarda yoğun bir endişeye yol açar. Talihsiz bir kaza mı gelmiştir Şems’in başına? Arada bir yaptığı gibi inzivaya mı çekmiştir kendini? Veya en kötüsü -sevenleri kadar hasımları da çok olduğundan-  bir cinayete mi kurban gitmiştir? Filmde Meryem, genç bir kadının hayatında yaşayabileceği birçok kötülüğü peş peşe yaşamış, günümüzdeki birçok genç kadının simgesidir. Meryem’i canlandıran Bensu Soral ise büyük bir özveri ile Meryem karakterinin hayatındaki tüm bu evreleri büyük bir performans göstererek canlandırıyor. Aşk, hasret, ihanet, onur ve namus kavramları onu hiç bırakmıyor film boyunca, ta kim Hz. Mevlana’nın ailesine girene kadar…