|
*44 yaşındaki Edward Norton’ın 30 yaşındaki Edward Snowden’ı canlandırması bence çok yanlış olur.
ABD’nin dünya çapında milyonlarca insanın telefonlarını, evlerini, işyerlerini, internet yazışmalarını gizlice takip etmesine, arşivlemesine ve analiz etmesine ilişkin verileri açıkladıktan sonra ülkesinden kaçmak zorunda kalarak Rusya’ya sığınan ABD’li bilgisayar dahisi, istihbarat teknisyeni / uzmanı Edward Snowden’ı (21 Haziran 1983 doğumlu) kendisinden 14 yaş büyük olan çok yetenekli oyuncu Edward Norton’ın (18 Ağustos 1969 doğumlu) canlandıracağına ilişkin haberler geliyor.
Edward Norton, “Primal Fear-İlk Korku” (1996) ile “American History X”le (1998) iki kez OSCAR ödülüne adaylık elde etmiş ve “İlk Korku”yla Altın Küre kazanmıştı…İtalya’daki Taormina Festivali’nde “American History X”deki oyunuyla, yine İtalya’daki Milan Festivali’ndeyse “Keeping the Faith-Aramızdaki Sarışın”daki (2000) yönetmenliğiyle ödüllendirilmişti…
Edward Snowden’ı konu alan film, gazeteci , avukat, blogger Glenn Greenwald (6 Mart 1967 doğumlu) tarafından yazılan “No Place to Hide: Edward Snowden, the NSA, and the U.S. Surveillance State” adlı kitaba dayanacak...Edward Snowden’ı konu alan bu film, yazar Walter Isaacson’ın “Steve Jobs Biyografisi” adlı kitabını da beyazperdeye uyarlayacak olan Columbia /Sony Film Stüdyoları’nın portföyünde bulunuyor.
*** ***
Tarihin en eski mesleklerinin en başında casusluk gelir. En yakın, en taze örnekleri hatırlayalım:
Gertrude Bell & Thomas Edward Lawrence
Gertrude Bell (1868-1926) ve Thomas Edward Lawrence (1888-1935) Osmanlı İmpararatorluğu’nun üç milyon insanının ölümünde büyük sorumlulukları olan İngiliz casuslardır.
Yılın en iyi filmi, yönetmeni, görüntü yönetmeni, özgün müziği, sanat yönetmeni, kurgusu ve sesi dallarında, yedi OSCAR kazanan “Lawrence of Arabia-Arabistanlı Lawrence”da (1962 ;yönetmen: David Lean) Lawrence rolü Albert Finney ile Marlon Brando kabul etmeyince Peter O’Toole tarafından canlandırılmıştı…
Serüvenleri “Indiana Jones” filmlerine bile esin kaynağı olan, Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasında, Ortadoğu’daki Osmanlı mirasının paylaştırılmasında ve bugünkü Ortadoğu haritasının çizilmesinde büyük rol oynayan kişilerden biri olan İngiliz kadın yazar, gezgin, arkeolog, haritacı, hükümet temsilcisi , casus Gertrude Bell (1868-1926) Alman yönetmen ve senaryo yazarı Werner Herzog’un 2015 yılına yetiştirilmeye çalışılan “Queen of the Desert-Çölün Kraliçesi” adlı filminde Nicole Kidman tarafından canlandırılacak…
İngiliz albay ve casus Thomas Edward Lawrence (1888-1935) “Çölün Kraliçesi”nin bir diğer karakteri…Lawrence rolünde bu kez Robert Pattinson karşımıza çıkacak.
Mata Hari & Elyesa Bazna
Mata Hari (1876-1917) Birinci Dünya Savaşı’nda, Elyesa Bazna (1904-1970) İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya hesabına çalışmışlardır…
Mata Hari’yi Greta Garbo (1931’de) ve Sylvia Kristel de (1985’te) beyazperdede canlandırmıştır.
Elysa Bazna’nın Türkiye’deki serüvenleri senaryo dalında Altın Küre kazanan ve senaryo yazarı ile yönetmen dallarında OSCAR ödülüne aday gösterilen “5 Fingers-Ankara Casusu” (1952; yönetmen: Joseph L. Mankiewicz ) adlı filme konu olmuştu.
Richard Sorge
Richard Sorge (1895-1944) Japonya’daki casusluk faaliyetleri sayesinde Sovyetler Birliği’ne / Stalin’e dünyanın en değerli hediyesini (Filipinler ve Çin’in büyük bölümü dahil Uzakdoğu’yu baştan başa işgal eden Japonya’nın Ruslara saldırmayacağının kesin ve güvenilir bilgisini) vermiş, böylelikle Doğu cephesinde bir tehlike olmadığını öğrenen Ruslar bütün güçlerini Batı cephesine aktarma imkanına kavuşarak Nazi Almanyasını ezebilme fırsatını elde etmişlerdir.
“Mission to Moscow” filmi
Stalin, Almanya ile savaşında Sovyetler Birliği’nin savaş malzemesi ihtiyaçlarını ABD’den temin edebilmek için, 32. Başkan Franklin Delano Roosevelt (1882-1945) ve Roosevelt’in temsilcisi olan, 1936-38 arasında Sovyetler Birliği’nde ABD Büyükelçisi olarak bulunan Joseph Edward Davies (1876-1958) ile güçlü bir bağ kurmuştu; bu ilişki “Casablanca”yla OSCAR ödülü kazanan yönetmen Michael Curtiz’in “Mission to Moscow” (1943) filmine de konu olmuştu…“Mission to Moscow” da büyükelçi Joseph Edward Davies’i “The Treasure of the Sierra Madre-Altın Hazineleri”yle (1948) yardımcı erkek oyuncu dalında OSCAR kazanan Walter Huston canlandırmıştı…
Warner Bros Stüdyoları ve ABD devleti, Nazi Almanyasını yıkmak için güç birliği yapan ABD-Sovyetler Birliği ittifakını güçlendirmek için “Mission to Moscow”un ABD sinemalarındaki gösterimini Franklin Delano Roosevelt’in temsilcisi Joseph Edward Davies’in Stalin’i bir kez daha ziyaret ettiği Mayıs 1943’te başlattılar; “Mission to Moscow” Temmuz 1943’teyse Sovyetler Birliği sinemalarında gösterime sunulacaktı.
Rosenberg çifti
1949’da Sovyetler Birliği, ABD’den dört yıl sonra, atom bombasına sahip olduğunu dünyaya ilan edince, ABD Komünist Partisi’ne üyeliği bulunan Amerikalı Ethel Greenglass Rosenberg (1915 -1953) ve Julius Rosenberg (1918 -1953) çifti yakalanarak Amerikan Atom Bombası’nın sırlarını Sovyetler Birliği’ne hediye etmekle suçlandı, mahkum edilip, New York’taki Sing Sing Cezaevi’nde idam edildi.
Jonathan Jay Pollard
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, “ABD’nin dostluğu olmaksızın İsrail ayakta kalamaz. ABD İsrail’in güvenlik gereksinimlerini anlayışla karşılamaya çalışmaktadır,” demesine ve İsrail’in güvenliğini ABD kayıtsız şartsız garanti altına almasına rağmen, İsrailli casus Jonathan Jay Pollard (1954) ABD’nin sırlarını İsrail’e aktarmaktan dolayı 1987’de ABD’de ömür boyu hapis cezası almıştır. İsrail bugüne kadar Pollard’ın serbest bırakılması için ABD ile pazarlıklar yürütmüş ve yürütmeye devam etmektedir.Bu doğrultuda İsrail’in Pollard’ın özgürlüğünü geri vermesi karşılığında ABD’ye İsrail cezaevlerinde yatan pek çok Filistinliyi serbest bırakmayı teklif ettiği duyumları vardır.
Mordecai Vanunu
İsrail vatandaşı Mordecai Vanunu (1954) İsrail’in nükleer silah potansiyeliyle / kapasitesiyle ilgili gizli bilgilerin bir bölümünü 1986’da İngiliz Sunday Times Gazetesi’ne açıklayınca casus olduğu gerekçesiyle İsrailli ajanlar tarafından İtalya’dan İsrail’e kaçırılarak 18 yıllığına cezaevine kapatıldı…
“Kıyamet Günü” olasılığı ve senaryosu:
İsrail’in nükleer etkinlikleriyle ilgili sızan bilgiler, “2001: A Space Odyssey- 2001: Uzay Yolu Macerası”nın (1968’in filmi Türkiye’de beş yıl gecikmeyle 19 Kasım 1973’te gösterime girebilmişti) senaryo yazarlarından biri olan Arthur C. Clarke’ın ortak yazarı olduğu bilim kurgu romanına esin kaynağı olacaktı…1996’da yayınlanan ve İsrail-İran savaşı yan konularından biri olan bir bilimkurgu romanı okuyan herkesin tüylerini ürpertecekti…
Romanın adı: “Richter 10-Deprem Richter 10”du (Resif Yayınları; Yazarlar: Arthur C. Clarke, Mike McQuay).
“Richter 10-Deprem Richter 10”un yazarlarından biri olan Clarke (1917-2008), “2001: A Space Odyssey” (1968’de gösterime sunuldu) ve “2010” (1984’te gösterime sunuldu) adlı sinema filmlerine konu olan metinleri de yazmıştı.
“Richter 10-Deprem Richter 10”da İran’dan gelen saldırıya karşılık olarak İsrail nükleer silahlarını (“Masada Opsiyonu”) Müslüman hedeflerine yolluyor ve bunun sonucunda sadece ilk gün 60 milyondan fazla insan ölüyordu (Sayfa:77, 104, 197, 212, 235). Nükleer patlamalar sadece Orta Doğu’yu ve tüm petrollerini radyasyona maruz bırakmakla kalmıyor, yeraltında da derin etkiler yaratıyordu; ilk olarak Arap plakası etkileniyor, o ise Türk-Ege ve İran plakalarını hareketlendiriyordu. Domino taşlarının düşüşü gibi gelişiyordu her şey. Hint-Avustralya ve Avrasya plakaları da birbiri ardından kırılmaya başlıyordu.
Bradley Manning & Wikileaks’e sızdırdığı bilgiler
Yakın zamanda Irak’ta görevli er Bradley Manning (1987 doğumlu) Wikileaks internet sitesine 700 binden fazla gizli ABD belgesini sızdırmış ve yaptığı ortaya çıkınca da yakalanarak 35 yıl hapis cezası almıştı.
ABD’nin karanlık sırlarının, insanlığa karşı işlediği suçların bir kısmını duyuran WikiLeaks sitesi editörlerinden Avustralyalı aktivist Julian Assange (1971 doğumlu) Wikileaks’in aynı zamanda basın sözcüsü ve yönetim kurulu üyelerinden biri ve diğer çalışanlar gibi bu websitesi için herhangi bir ücret almadan, gönüllü olarak çalışmaktadır. Şu an ABD’nin gazabından korunabilmek için Ekvador Devleti’nin Londra Büyükelçiliğine sığınmış durumda yaşamaktadır.
Wikileaks’te yayınlanan/açıklanan gizli belgeler, Birinci Dünya Savaşı sürerken Rusya’da Çarlık Yönetimi’ni deviren Komünist Parti’nin Çarlık Rusyasının İngiltere ve Fransa’yla yaptığı gizli anlaşmaların gizliliğini kaldırmasından sonra tarihte “en gizli belgelerin herkesin erişimine açılmasının” en önemli örneğidir.
Mayıs 1916’da İngiltere temsilcisi Sir Mark Skyes ile Fransa temsilcisi François Georges-Picot arasında yapılan, Osmanlı İmparatorluğu topraklarını paylaştıran ve bu iki diplomatın adıyla anılan gizli anlaşma ( Skyes-Picot /İngiltere-Fransa Gizli Anlaşması) Lenin önderliğindeki Komünistler Rusya’da Çarlık Yönetimi’ni yıkınca 23 Kasım 1917’de İzvestia ve Pravda Gazetelerinde dünyaya ilan edilmiştir.
Edward Snowden
ABD vatandaşı Edward Snowden (1983) ise CIA ile NSA (ABD Ulusal Güvenlik Kurumu) eski çalışanıydı… Edward Snowden ABD’nin sadece düşmanlarını ve rakiplerini değil müttefiklerini de gece gündüz gizlice dinlediğine/takip ettiğine (telefon dinlemeleri ve internet takipleri yoluyla) ilişkin verileri açıklayınca kaçarak Rusya’ya sığınmak zorunda kalmıştı.
|
