|
Bu sayfada yeralan verilerin tamamı özgün içeriktir. Antrakt Sinema’dan izin almadan tamamı ya da parçası kopyalanamaz, kullanılamaz. |
|
Endişeler yersiz
|
|
Uzun süredir Türkiye’nin iki büyük sinema zinciri birleşmeye çalışıyor. Bu birleşme ile ilgili bir çok şehir efsanesi olsa da işin özü iki işletmenin birleşerek tek bünyede hizmete devam edecek olmasıdır. Bu işletmelerin tek bünyeye sirayet etmesinin pratikte sinemaseverler için bir anlamı yoktur. O gene filmini sinemaya gidip izleyecektir.
Türkiye’nin ülke genelinde düzenli hizmet veren sinema salonu sayısı Avrupa zemininde hatırı sayılır çoklukta olsa da Amerika, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin oldukça altındadır. Yıllık seyirci sayılarına da bakıldığında nüfusumuzun yarısının sinemaya gittiğini söylemek mümkün. Elbette bu reel sayı da değil… Sinemaya giden bir kişinin yılda ortalama beş ila on film izlediğini düşünürsek sinemaya giden ayrı kişi sayısı oldukça düşecektir. Sinemaya rağbet olmadığını söylemek yanlış olmaz. Gene yurt dışı örneklere bakıldığında ayrı kişi sayısının değil ama yıllık bilet satışının nüfusun iki, kimi ülkelerde daha da yukarı katlara çıktığını gözlemleyebiliriz… Hal böyle olunca üzülerek söylemeliyim ki herhangi bir birleşmenin ya da köklü bir sinemanın kapanmasının çok büyük bir önemi olmuyor, olamıyor, olmayacak…
Söz konusu birleşme şüphesiz ve direkt olarak diğer hizmette olan sinema işletmelerini ilgilendiriyor. Bu işletmelerin birleşmeden sonra ortaya çıkacak film kısırlığından ya da herhangi bir tekelleşmeden bahsetmesi ise çok anlamlı değil (film tekelleşmesi)… Her iki işletmenin hali hazırda programlarına bakıldığında birbirinin tamamen aynı yolu izlediği görülebilir… Bir grup sanat filmleri ağırlıklı program sunarken bir grup gişe filmlerini ya da sadece Amerikan filmlerini salonlarına sokmuyor. Her iki grup da bol kopyalı, popüler ve tanınmış oyuncularının olduğu gişe filmlerine salonlarının yüzde doksanında yer verirken, yüzde onluk dilimde ise kendi ithal ettiği bir iki filme ya da düşük bütçeli festival filmlerine yer veriyor. Şunu demek mümkün: aynı türden elmayı tek bir sepette toplamak… Elmaların renkleri bile farklı değil…
Birleşme sonucunda sektör içinde, operasyonel anlamda bir hızlanma, rahatlama bile söz konusu olabilir… İki şirket ve iki isimle her hafta irtibatta olan sektör aktifleri şimdi tek merkezden işlemlerini yapabilecek…
Ülkemizde bu birleşme haberinden dolayı duyulan endişenin yersiz olduğunu düşünmekteyim. Daha büyük ve sürekli tehlike ise popüler filmlerin karşısına düşündüren, duygulandıran, fark ettiren, anlatan filmleri, festival – ‘art house’ filmleri koyamamamız değil mi? Sırası tek tek ve nadir gelen düşük bütçeli ama son derece önemli filmleri (büyük bütçeli de olabilir) layıkıyla sinemalarda işletemeyen, aynı türden birkaç filmi peş peşe dağıtmayı beceremeyen, tercih edilmeyen, prodüksiyonları gişede hayal kırıklığına uğratan film dağıtımcıları ve yapımcılar suçlu değiller mi?
Bu birleşmeyi bir kenara bırakıp yapımcılığın yalnızca ön jenerik – son jenerik ya da işletmeciliği daha vizyon çıkmadan seyircisini garantilemiş filmleri sinemalara dağıtmak olarak görmezsek kazanırız. Aksi halde kısa vadede bir tane salon değil koltuk bile bulamayacağız filmleri gösterecek… |
|
|
|
Ana Sayfa | Film Arşivi | Gelecek Program | Haberler | Gişe Raporu |
Köşe Yazıları
Mesafeli Satış Sözleşmesi | Teslimat ve İade Şartları | Gizlilik Politikası
© Antrakt Sinema Gazetesi | Tüm Hakları Saklıdır
|