|
|
Bu sayfada yeralan verilerin tamamı özgün içeriktir. Antrakt Sinema’dan izin almadan tamamı ya da parçası kopyalanamaz, kullanılamaz. |

|
Köyün büyük eğlencesi
|
|
|
|
Ödüllendirilmek yaptığın işin iyi olduğunun onaylanması kadar sonraki yapacaklarının da motivasyonudur. Yılsonunda verilen primler, zam oranı ve bunlar gibi ödüllendirilme yöntemleri iş hayatının en önemli motive etme araçları. Söz konusu sanat olunca maddi olarak elde sadece üzerinizde adınızın yazdığı ve hangi yılda bunu elde ettiğiniz bilgisinden başka bir şey olmayan kristal veya altın kaplama malzemeden yapılmış bir ödül objesi oluyor. Bu obje aynı zamanda karışık ilişkiler ve iş yumağının arasından sizi sıyırıp başka bir noktaya konumlandırır. Her yıl olduğu gibi bu sene de köyün büyük eğlencesi için geri sayım adayların açıklanması ile başladı. Evet, tahmin ettiğiniz gibi konumuz Oscar diğer bir adıyla Akademi Ödülleri.
2011 içinde gösterime çıkan filmler arasından seçilerek oluşturulan listelerden en çok oy alanların oluşturduğu Oscar aday listesinde bu yıl yine çok büyük sürprizler yaşamadık. Her sene olduğu gibi bel bağlanan birkaç büyük projenin beklenen gürültüyü koparamaması sebepli aday film sayısı on taneye çıkartılsa da sadece dokuz film bu yıl En İyi Film dalında adaylık alabildi ki bunların çoğu diğer dallarda çok fazla varlık göstermeyen veya majör dalların birinde daha ancak adaylık alabilen yapımlar. Örneğin çektiği her film ile yönetmen dalında aday olan Stephen Daldry’nin başrollerinde taze Oscar’lı ve ödül sonrasındaki ilk filmiyle Sandra Bullock ve Tom Hanks’in yer aldığı Extremely Loud & Incredibly Close, film dışında Max Von Sydow’a gelen En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu adaylığıyla yetindi.
Yine bu yıl adaylığı hak edip geri planda kalan yapım ve oyuncular yok mu? Tabi ki var! We Need To Talk About Kevin filmindeki çıldırmaya adım adım ilerleyen ancak söz konusu dokuz ay karnında taşıdığı evladı olduğu için her şeye göğüs geren anne kompozisyonu ile Tilda Swinton’un beş kadın oyuncu arasında yer almaması mesela. Onun yerine Akademi üyelerinin her zaman sevdiği kılık, cinsiyet değiştirme konulu Albert Nobbs’taki performansıyla ödüle aday olan bir Glenn Close var elimizde. Close henüz altın heykelciğe ulaşabilmiş değil. 1980’li yıllarda elde ettiği beş adaylıktan sonra belki de ona Oscar vermek için bekleyen üyeleri ancak bu filmdeki performansıyla etkileyebilmiş de olabilir, orası bilinmez. Henüz izlemediğim, yurt dışında yazılıp çizilenlerden elde ettiğim enformasyon doğrultusunda Shame ile Michael Fassbender’in da bu sene En İyi Erkek Oyuncu dalında adaylık alması beklenirken Fassbender yerine ilk beşe giren kişi A Beter Life filmindeki performansıyla Demián Bichir oldu. Bu ve benzeri durumların yaratığı sorunların özellikle film dalında mevzu bahis olması En İyi Film aday sayısının beş’ten on’a çıkartılmasıyla çözüldü ama aynı sorun oyuncu dallarında hala devam ediyor gördüğünüz üzere.
The Doubt ile Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisinde ilk adaylığını alan Viola Davis bu yıl Kadın Oyuncu kategorisinde atbaşı ilerleyen kişi. Kendisinin en büyük rakibi ise yine The Doubt ile Kadın oyuncu dalında aday olup kırmızı halıda ve eğer kazanırsa konuşması esnasında yapması gerekenleri esprili bir şekilde anlatan, kırmızı halı seremonisinde yapılan kısa röportajda bu konu açıldığında Davis’in gözlerinin dolmasına sebep olan Meryl Streep. Küçük çaplı sürprizler de yok değil adaylar arasında, Moneyball filminden Jonah Hill’in elde ettiği En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, The Help’e gelen En İyi Film adaylıkları bu başlık altında yer alıyor. Nevrotik New York’lu Woody Allen’ın ise şu zamana kadarki en iyi işi olarak değerlendirilen lakin oyunculuk dalında adaylık alamayan filmi Midnight in Paris’e verilen Film, Yönetmen, Senaryo ve Sanat Yönetimi adaylıkları beni en çok memnun edenler oldu.
Oscar’lar bizdeki ödül gecelerinden farklı olarak milyonlarca dolarlık bütçesi, sponsorları ve herkesin her yıl merakla beklediği bir organizasyon. Biz de isteriz ülkemizde bu büyüklükte organizasyonlar yapılsın ve hemen her kesimden insanın ilgisini görsün lakin işler o kadar göründüğü gibi değil söz konusu Türkiye olunca. Bir SİYAD gecesi mesela, bu derece renkli geçmesini ve ilgi uyandırmasını hepimiz isteriz ama hesapta olmayan ve hiç beklenmedik ölçüde yağan kar tüm planları alt üst edebiliyor. Kar yağışına inat salonu dolduran insanları es geçip, kaçınılmaz olarak gerçekleşen bazı aksaklıkları oturulan yerden iğneleyici sözlerle dile getirmek ne derece mantıklı, bir düşünmek lazım. En nihayetinde SİYAD gecesinin başlangıcı ve özü, görkem ve gösterişten ziyade samimi ve sıcak bir hava olma esasına dayanıyorken üstelik. |
|
|
|
Ana Sayfa | Film Arşivi | Gelecek Program | Haberler | Gişe Raporu |
Köşe Yazıları
Mesafeli Satış Sözleşmesi | Teslimat ve İade Şartları | Gizlilik Politikası

© Antrakt Sinema Gazetesi | Tüm Hakları Saklıdır
|