Yazar: Oğuz Albayrak (oguzalbayrak@gmail.com)

Oğuz Albayrak bütün yazıları

 

Beden ve ruh ikilisi üzerine sinemanın hemen her türünde örneklerle karşılaştık bugüne kadar. Komediden drama uzanan bu geniş yelpazede üretilen eserler kimi zaman dahil olduğu türün bütün avantajlarını kullanarak umulmadık başarılara imza atmış ve hafızalara kazınmıştır. Aklıma ilk gelen örnek ilki 1976 yılında çekilen ve başrollerinde Barbara Harris ve Jodie Foster’ın oynadığı 2003 yılında ise başrollerinde Jamie Lee Curtis ve Lindsay Lohan’ın oynadığı Freaky Friday (Çılgın Cuma) filmi. Orijinalini izleme imkanını bulamadım ama birbirlerinin hayatını oldukça kolay bulan anne-kızın ruhlarının yer değiştirmesi işleniyordu filmde. Yeniden çevrim üzerinden gidecek olursak mevzu bahis olay gerçekleştikten sonra komedinin dozunu aile filmleri tadında ayarlayarak (her iki filmde aile filmleri üreten Disney stüdyosunun prodüksiyonları) hem yetişkin hem de genç izleyici kitlesini kalbinden vuran bir sonuç çıkıyordu ortaya. Özellikle Jamie Lee Curtis’in ağzından dökülen ve günümüz kadınlarının en çok dert ettiği ve uğruna belki de saatlerini salonlarda geçirdiği sıkı bir vücut sahibi olma düsturundan yola çıkılarak tasarlanan kendini keşfetme sekansındaki bir replik filmin unutulmazı oluyordu. Çılgın Cuma sabahına uyanan anne karakteri bedenindeki farklılığı keşfedip, önce elleri sonra saçları kontrol edip bu kanaate “This is not mine – Bu benim değil” diyerek ulaşıyordu. En can alıcı kısım ise devamındaki sıkı kalça esasına dayalı kontrolün ardından “This is definitely not mine – Bu kesinlikle bana ait değil” dediği an ve siz de bu repliğin ardından kahkahaya boğuluyorsunuz. 

 

Konunun komedi kısmı böyle işe bir de drama ve korku penceresinden bakalım. Lili Taylor ve David Duchovny’nin oynadığı İsviçreli aktör Vincent Perez tarafından yönetilen The Secret (Sır) filminde ise geçirdikleri trafik kazası sonucu komada olan anne kız ikilisinden annenin bedeni son nefesini veriyor lakin ruhu kızının bedeninde hayat buluyordu. Başrolünde Nicole Kidman’ın yer aldığı Birth filminde ise beden ve ruh ikilisine farklı bir pencereden reenkarnasyon üzerinden bakılıyordu. Kidman eşini kaybeymiş bir kadını canlandırırken ortaya çıkan 10 yaşındaki bir çocuk Kidman’ın kaybettiği eşi olduğu iddiasını ortaya atıyordu. Filmde yer alan Kidman ve çocuk oyuncu Cameron Bright’ın küvet sahnesi ise oldukça ses getirmişti. Altıncı His, Diğerleri, efsane dizi Lost ve başka bir çok yapım arafta kalmış ruhlar üzerine hikayesini kurguluyor ve sinema filmleri özellikle sürpriz finalleri ile geniş kitlelere ulaşıyordu. Yakın zamanda izlediğimiz Ruhlar Bölgesi ise hiç işlenmemiş bir konuyu eşeleyip ruhun astral yolculuğu üzerine hikayesini kurup izleyiciyi koltuklarında germeyi hedeflemiş ve layıkıyla da başarmıştı. 

 

Sinemanın gündelik hayatın rutini dahilinde karşısına çıkmayacak türde hikayeler anlatması pek çok izleyici için makbul olduğundan ruh ve beden ikilisini tema alan filmler sağlam bir hikaye ve başarılı oyunculuğun yanında, yönetmen ve aksamayan bir senaryo ile kotarıldığı zaman yatırılan para ne olursa olsun fazlasıyla getirmiştir. Örneğin bugünkü bilet fiyatları üzerinden yapılan hesaplamalara göre Altıncı His 2012 yapımı bir film olmuş olsaydı 40 Milyon Dolarlık bütçesine karşılık ABD’de 450 (orijinali 293.5), Diğerleri 17 Milyon Dolarlık bütçesine karşılık 133.5 (orijinali 96.5) , Çılgın Cuma filmi ise 143 (orijinali 110.2) Milyon Dolar gibi hatırı sayılır rakamlara erişmiş olacaklardı.