Bu sayfada yeralan verilerin tamamı özgün içeriktir. Antrakt Sinema’dan izin almadan tamamı ya da parçası kopyalanamaz, kullanılamaz.

 

Erden Kıral’ın Yük’ü

Erden Kıral’ın, on birinci filmi Yük, yönetmenin ilk dönem filmlerinden Kanal ve Bereketli Topraklar Üzerinde’yi hatırlatan toplumcu bir bakış açısına sahip.

Filmde, olaylar Cumali (Tansu Biçer), Cemal (Nadir Sarıbacak) ve Cemal’in eşi Zeynep’in (Tülin Özen) etrafında döner. Cemal, Cumali’nin abisini öldürmüştür. Cinayetin ardından bir kömür madenine saklanarak hem çalışmakta, hem de kaçınılmaz sonunu beklemektedir. Korku ve tedirginlik içindedir, ölmeyi istememekte fakat içindeki korku onu her gün öldürmektedir. Saklandığı maden onun için hem bir sığınak, hem de bir ev işlevi görür.

Cumali ise öldürülen ağabeyinin intikamını almak için Cemal’in peşindedir. Cumali’nin asıl amacı; geçmişte tutkulu bir aşk yaşadığı ve halen bağlı olduğu Cemal’in eşi Zeynep’i elde etmektir. İntikam sadece bir bahanedir, esas neden Zeynep’le yeniden birlikte olabilme ihtimalidir.

Kişisel öykülemeden çevreye, gerilimden belge görüntüye

Cemal ve Cumali arasındaki çatışmadan kaynaklı gerilim atmosferi, Yük’ün anlatısında etkisini hissettiren önemli bir olgu. Özellikle duş sahnesinde, Cemal’in yaşadığı tedirginlik ve sıkça görmeye başladığı sanrılar, bu gerilimi seyirci nezdinde de hissedilir kılıyor. Madenin içindeki karşılaşma ve yüzleşme anı ise yükselen gerilimin zirvesini oluşturuyor. Madendeki asansörün, Cemal’in üzerindeki yüke gönderme yapması bağlamında işlevsel bir rolü var. Yönetmen Kıral, uzun asansör çekimleriyle Cemal’in omuzlarındaki giderek ağırlaşan yükü bizlere görünür kılıyor. Asansör aynı zamanda, yerin yüzlerce metre altına inip-çıkan madencilerin hayatlarını anlatması bağlamında da önemli bir anlatı parçası.

Cemal’in ortadan kaybolmasından sonra Cumali ve Zeynep arasında gelişen olaylar ise, filmin nispeten düşüşe geçtiği ikinci bölümü oluşturuyor. Buradaki çatışmanın kaynağını intikam güdülenmesi yerine duygular alıyor. Ancak yaşanalar, filmin ilk yarısının yarattığı başarılı etkiyi yaratamıyor. Çünkü yönetmen senaryosunda Cumali ve Zeynep’e güçlü bir etki yaratabilecekleri anlatı alanı açmıyor, onları nispeten güçsüz bırakıyor.

Filmin başarısını oluşturan önemli yönlerden biri de toplumcu bakışı oluşturan maden görüntüleri ve yöre halkı. Ana karakterler dışındaki oyuncuların hepsi madenci ve madenci aileleri. Cemal’in madencilerle birlikte ham kömürü çıkarmaya çalıştığı sahne, insanın doğayla olan mücadelesini ve işçilerin yaşam mücadelesini anlatıyor. Madencilerin topluca asansöre inip-bindikleri sahnelerle gündelik çalışma pratiklerinin anlatıldığı belge nitelikli görüntüler filmi, kişisel bir öykü anlatmanın ötesine taşıyarak, işçi filmi kategorisine sokuyor.

Yük, sinemamızın önemli yönetmenlerinden Erden Kıral’ın toplumsal gerçekçi sinemasına örnek teşkil etmesi bakımından izlenmeyi hak eden bir film. 

» Yük film sayfası

Ana Sayfa | Film Arşivi | Gelecek Program | Haberler | Gişe Raporu | Köşe Yazıları

Mesafeli Satış Sözleşmesi | Teslimat ve İade Şartları | Gizlilik Politikası

© Antrakt Sinema Gazetesi | Tüm Hakları Saklıdır