|
Her sinefilin beyaz perdede görünce Justin Bieber görmüş ergen gibi çığlıklar attığı bir ilham perisi vardır. Benim için kendinden geçmelere neden olan tanrıçalardan biri Natalie Portman. Henüz on üç yaşındaydı hayatımıza girdiğinde. Leon’un Mathilda’sıydı.
O zamanlar ergendik, gençlik başımızda duman… Natalie’den öğrendik her aşık olduğumuzda “karnımda kelebekler uçuşuyor” demeyi.
Serbest Bölge’de, Chave Alberstein’ın İbranice söylediği şarkıda döktüğü gözyaşları içimizi parçaladı. Natalie ağladıkça ağlayan, evde dizi izleyip dizini döven anneanneler gibiydim onun karşısında.
Hotel Chevalier’de Natalie’nin ‘Voltaire Number 6’ parfümünün kokusu sadece Jack Whitman’ın değil, benim de başımı döndürmüştü aylarca. Sarı bornozlara dolandım, Bloody Mary en favori içkim oldu, ölümlerden ölüm beğendim, Hotel Chevalier’de Natalie’nin ayakları dibinde ölmeye karar verdim.
Shakespeare’in Macbeth’i
Sevgili Natalie’mizin Leydi Macbeth olacağı haberi gelince yine yerimizde duramaz olduk. Snowtown (2011) filmi ile hatırladığımız Justin Kurzel’in yöneteceği filmin senaryosunu Tod Louiso ve Jacob Koskoff yazıyor. İngiltere/Avusturya ortak yapımı filmde, Macbeth’i Michael Fassbender oynayacak. Macbeth 1948’de Orson Welles ve 1971’de Roman Polanski tarafından sinemaya uyarlanmıştı. Yeni Macbeth adaptasyonunun, Shakespeare’in orijinal dilini koruyacağı ve 11. yüzyılda geçeceği gelen haberler arasında. Leydi Macbeth rolünü daha önce sahnede ve sinemada Vivien Leigh, Judi Dench, Diana Wynyard ve Helen Mirren gibi isimler canlandırmıştı.
Natalie ve Fassbender daha önce de kamera önünde karşılıklı döktürdü. Terrance Mallick’in adı belirlenmemiş olan filminde oynadılar. Oynadığı filmlerde ona eşlik eden şarkılarla…
“Marlene Dietrich gibi konuşuyor, Zizi Jean Maire gibi dansediyorsun
Bütün kıyafetlerin Balmain'den çıkma, saçında mücevherler elmaslar
St. Michel bulvarında harika bir dairede yaşıyorsun
Rolling Stones plaklarını, Sacha Distel'in de bir dostunu barındırıyorsun orada
Rusça ve Yunanca konuştuğun elçilik partilerine gidiyorsun
Çevrende bir sürü genç erkek pervane, ağzına bakıyor hepsi de
Ama nereye gidiyorsun güzelim
Yatağında yalnızken
Seni saran düşünceleri anlat bana.
Görmek istiyorum kafanın içindekileri”
(Hotel Chevalier filminden)
Zalimin mazlum ile,
celladın kurban ile
dönüp durduğu
bu dehşet çemberi
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu yıl, benim değişen.
eskiden uysal bir kuzuydum,
sonra bir kaplan oldum
ve vahşi bir kurt.
güvercindim önceden, bir ceylandım.
bugünse bilmiyorum ne olduğumu.
(Serbest Bölge filminden) |
