|
31 Mayıs 2013 tarihinde başlayan Taksim Gezi Parkı direnişi devam ediyor hala…
Mayıs 1968 Paris ruhuyla Mayıs 2013 İstanbul ruhu benzer özellikler taşıyor. Yeni Dalga’nın dahi çocukları etrafta dolaşıyor.
‘68 Paris ile 2013 İstanbul olaylarının çıkış noktasının benzeştiğini daha önceki yazılarımızda yazmıştık. Neler olduğunu bir kez daha hatırlayalım.
Bir Sinematek Öyküsü…
Onat Kutlar’ın anlatımıyla: “Özellikle 1945’ten sonra, Fransız Sinematek’inin Messine Caddesi’ndeki daha sonra Ulm Sokağı’ndaki salonları, sinemaseverler, sinema sanatçıları için Jacques Siclier’nin deyimiyle ‘Atlantide*’ gibi idi. Yeniden bulunan kayıp ülke.”**
Takvimler 9 Şubat 1968’i gösteriyordu. Charles de Gaulle hükümetinin Kültür Bakanı Andre Malraux, Fransız Sinemateki’nin yöneticisi Henri Langlois’nın görevine son verdi. 14 Şubat 1968’de 400 Darbe’nin Antoine Doinel’i, Truffaut’nun fetiş oyuncusu Jean-Pierre Leaud ve Jean-Pierre Kalfon, protesto amacıyla toplanan sinemaseverlere Jean-Luc Godard’ın yazdığı Sinematek ve Özgürlük bildirisini okudu. 22 Nisan 1968’de, Langlois’ya görevi iade edildi. 1 Mayıs 1968’de 10 milyon kişi Paris sokaklarına döküldü ve Langlois Olayı’nın mayıs gösterilerini başlatan sinyal olduğu görüşünde birleşildi.
Emek Sineması direnişinin de Taksim Gezi Parkı direnişini tetikleyen bir başlama sinyali olduğunu düşünüyorum. Gezi Parkı direnişinin gelişim öyküsü, özellikle adından ötürü, aklıma bir belgeseli getirdi: Eğer Bir Ağaç Devrilirse: Yeryüzü Özgürlük Cephesi’nin Hikayesi (If a Tree Falls: A Story of the Earth Liberation Front). 2012 yılında belgesel dalında OSCAR’a aday olan 5 filmden biriydi. Çevreci bir grup olan Yeryüzü Özgürlük Cephesi’nin amaçlarını, eylemlerini ve üyelerini anlatan belgesel, aktivist grubun 1995-2001 yılları arasındaki eylemlerine odaklanıyor. Aralık 2005’te çevreci Daniel McGowan ve beraberinde 13 kişi tutuklanıyor. Belgesel, ‘Bir çevre aktivisti terörist midir?’ sorusunun yanıtlarını arıyor. McGowan, çeşitli kundaklama eylemleri nedeniyle halen 7 yıllık hapis cezasını çekiyor. Bu kundaklamaların hiçbiri insan yaşamına zarar vermiyor. McGowan, doğaya zarar verdiğine inandığı bazı SUV araçları ve binaları yakmaktan tutuklanmasına rağmen, anti-terörizm yasalarına muhalefet gerekçesiyle yasal kovuşturmaya konu oluyor ve bu durum tartışmaların devam etmesine neden oluyor.
Daniel hala cezaevinde. Sadece 15 günde bir kalın bir camın ardından, 15 dakika ailesinden biriyle telefon konuşması yapabiliyor. Terörist muamelesi görüyor. Belgeseli www.ifatreefallsfilm.com adlı internet sitesinden inceleyebilir ve DVD’sini edinebilirsiniz.
*Atlantis
**Onat Kutlar, Sinema Bir Şenliktir. |
