|
Beyaz Saray Düştü prodüksiyon kalitesi ve aksiyon açısından bir adım öne çıkıyor. Jamie Foxx siyahi başkan rolünde Obama’ya selam gönderiyor.
Hayır, şu an Beyaz Saray Düştü filminden bahsetmiyorum., stüdyodan bahsediyorum.
Çünkü bir kere daha, aynı son 20 yılda defalarca olduğu gibi, iki farklı stüdyo aynı yıl içinde birbiriyle hemen hemen aynı temayı işleyen iki ayrı film çıkardı. Derin Darbe-Armageddon, Prestij-Sihirbaz, Kırmızı Gezegen-Görev: Mars, Capote-Infamous, The Truman Show-EdTV, Tombstone-Wyatt Earp ve Oblivion-Dünya: Yeni Bir Başlangıç örneklerine, bir de Kod Adı: Olympus-Beyaz Saray Düştü eklendi.
Eklenir eklenmez de kıyaslamalar başladı. Neredeyse eş zamanlı çekilen iki filmden Kod Adı: Olympus, öncelikli gösterim tarihine sahip olsa da, Beyaz Saray Düştü prodüksiyon kalitesi, akılcılık ve aksiyon açısından bir adım öne çıkıyor.
Yalnız buradan yanlış bir sonuç da çıkarmamak gerek; çünkü maalesef her iki film de asla vasatı aşamıyor. Evet, aynı bu yazının başlığında olduğu gibi, her iki filmde de birer köstebek var; her iki filmde de çok önemli bir siyah politikacı var; her iki filmde de Beyaz Saray’ın yanı sıra Washington’da hedef alınan diğer siyasi ve tarihi simgeler var; her iki filmde de zeki ve cesur birer küçük kahraman var; ama hayır, her iki filmde de daha önce seyretmediğimiz yeni birşey yok.
Beyaz Saray Düştü’ye kıyasla içinde mizah barındırmayan, katıksız bir aksiyon olma iddiası taşıyan ama mantık sınırlarını zorlayan ayrıntılarıyla, bu hedefinden oldukça uzağa düşen Olympus’u bir kenara bırakalım, halefine bakalım.
Gerçek şu ki, Beyaz Saray Düştü, hiçbir şekilde sıkmıyor. Aksiyon sahneleri, birkaç karikatür karakterin “katkılarını” bir tarafa koyacak olursak, seyirciye böylesine bir filmden beklediği tatmini veriyor. Ama Hava Kuvvetleri-Bir, Kaya ve Zor Ölüm serisini izlemiş olanlara, arada sırada “Bunu nereden hatırlıyorum?” da dedirtiyor. Aralara sıkıştırılmış ve durumun ciddiyetini hafife alan birkaç espriye ise hoşgörüyle bakmak gerek; çünkü ne de olsa, bu bir gişe filmi.
Filmin kadrosuna gelecek olursak, Jamie Foxx siyahi başkan rolünde Obama’ya bir selam gönderse de, karizmatik lider portresi çizmekte çok da inandırıcı değil. James Woods ise “içerideki köstebek” dalında, Olympus’taki Dylan McDermott’dan çok daha başarılı. Maggie Gyllenhaal mı? İşte o, filme maalesef biraz aksesuar kalmış.
Tüm bunlara karşın, filmin en ilgi çekici detaylarından birisi –ki bunun beni bir hayli şaşırttığını söylemeliyim- Amerikalı bir grubun Amerikan çıkarları için, Amerika topraklarında bir terör eylemi planlayabileceğini ima etmesi. Bu, işte, bir hayli ilginç.
Uzun lafın kısası köstebek hangi stüdyoda bilinmez ama Beyaz Saray bir şekilde düşüyor; ancak başarılı detayları ve aksiyonu sayesinde, Olympus gibi derine değil. » Beyaz Saray Düştü film sayfası |