|
Oyuncu, senaryo yazarı, yönetmen, yapımcı, kurgucu Yılmaz Güney 9 Eylül 2014’te ölümünün 30. yıldönümünde anılacak...
5-21 Eylül 2014 tarihleri arasında düzenlenecek olan Adana 21. Altın Koza Film Festivali’nde Yılmaz Güney’in “Baba” adlı fimiyle 1972’de Adana Altın Koza Film Festivali’nde kazandığı yılın en iyi filmi ve erkek oyuncusu ödüllerinin, Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney’den “kallavi/kocaman” bir özür dilenerek geri iade edilmesinin artık zamanının geldiğini, hatta geçmekte olduğunu düşünüyorum...
Skandalın, ayıbın, rezaletin, hatanın neresinden dönülse, Altın Koza ve Türkiye sineması için o kadar iyi olacak!
Yılmaz Güney’in “Baba”sı 23-30 Eylül 1972 tarihleri arasında düzenlenen Adana Film Festivali’nde festivalin en iyi filmi ve erkek oyuncusu (Yılmaz Güney) ödüllerine layık bulunmuştu; seçici kurul gördüğü politik baskılar sonucunda bu ödülleri geri almak hatasını işledi ve yeni bir değerlendirmede bulunarak Yılmaz Duru’nun “Kara Doğan”ını festivalin en iyi filmi ve “Yaralı Kurt”la Cüneyt Arkın’ı da festivalin en iyi erkek oyuncusu ilan etti! Cüneyt Arkın bu yeni seçime karşı çıkarak bu ödülü reddetti…
“Baba”da işlemediği suçu üzerine alan kayıkçının hapse girmesiyle başlayan olaylar zinciri konu edilir; Yılmaz Güney’in yönetmen, senaryo yazarı ve baş rol oyuncusu olduğu “Baba”, Temel Gürsu’nun yönetmen, Arda Uskan’ın senaryo yazarı, İbrahim Tatlıses, Meral Orhonsay, Kamuran Usluer ve Reha Yurdakul’un baş rollerinde olduğu “Nasıl İsyan Etmem” (1982) ve Nuri Bilge Ceylan’ın yönetmen, NBC, Ebru Ceylan ile Ercan Kesal’ın senaryo yazarları olduğu Yavuz Bingöl, Hatice Aslan ile Ahmet Rıfat Şungar’ın baş rollerini üstlendiği “Üç Maymun” (2008) filmlerine de esin kaynağı olmuştu.
İbrahim Tatlıses, “Yılmaz Güney’in yolundan gidiyorum…Sinemadaki birçok jön Yılmaz Güney’in tırnağının parçası kadar bile olamaz,” demişti…
Yılmaz Güney “Baba”da yazar Bekir Yıldız’ın (1933-1998) “Üç Yoldaş” adlı öyküsüne kendi yorumunu getirerek bir uyarlama yapmıştı…Bu filmin oyuncu kadrosunda Müşerref Tezcan, Kuzey Vargın ve Aytaç Arman da var…
677 yıl önceki Constantinople’den mesajınız var!
Bizans’ın Constantinople Şehri’nde (bugünkü İstanbul’da) yaşamakta olan tarihçi, astronom, din adamı Nikephoros Gregoras / Nicephorus Gregoras’ın (1295-1360) 677 yıl önce (Haziran 1337’de) yaptığı gökyüzü /kuyruklu yıldız gözlemlerinden elde ettiği kayıtların/notların günümüze kadar ulaşması ve İngiliz astronom Edmond Halley’in (1656-1742) bile bu gözlemlerden yararlanması 13 bölümlük “Cosmos: A SpaceTime Odyssey-Cosmos: Bir Uzay Serüveni” adlı belgesele (2014) konu oldu...
National Geographic Kanalı’nda yayınlanan belgeselin İngilizce orijinalini Astrofizikçi Neil deGrasse Tyson (1958 doğumlu) sunarken, Türkçe seslendirmesini Nuri Bilge Ceylan’ın Altın Palmiye’li “Winter Sleep-Kış Uykusu”nun baş rol oyuncusu Haluk Bilginer yaptı...
“Cosmos” belgeselinin 13 bölümlük ilk versiyonunu (1980) astronom Carl Sagan (1934-1996) sunmuştu...
Mısır’da kadınları bakirelik testlerinden hangi televizyon dizisi kurtardı?
Türk televizyon dizileri dünya çapında 50’den fazla ülkede 300 milyondan fazla insana ulaşıyor ve televizyon dizisi ihracatından Türkiye’ye yılda 150 milyon dolardan fazla para giriyor...
Sadece “Muhteşem Yüzyıl”ın 5 Ocak 2011 ile 11 Haziran 2014 arasındaki 139 bölümüne yapılan harcama 65 milyon doları (130 milyon TL’ sını) geride bırakıyor.
Vedat Türkali’nin (1919 doğumlu) eserinden uyarlanan “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisi Mısır’da o kadar çok sevilmiş, o kadar popüler olmuş, o kadar çok beğenilmiş ki ülke çapında kadınları bakirelik testi yapmaya zorlayan erkeklerin sayısında belirgin bir şekilde azalma saptanmış.
21. yüzyılın dehalarından biri: Michael Hirst
“The Tudors” (2007-2010) ve “Vikings” (2013’te başladı ve halen devam ediyor; İrlanda Kanada ortak yapımı; İrlanda’da çekiliyor) gibi televizyon dizilerine, İngiltere Kraliçesi 1. Elizabeth’i (doğumu: 1533-ölümü: 1603; hükümdarlık dönemi: 1558-1603) konu alan ve baş rolünde iki OSCAR ödüllü Cate Blanchett’in olduğu “Elizabeth” (1998) ve “Elizabeth: The Golden Age-Elizabeth: Altın Çağ” (2007) gibi sinema filmlerinin fikir babası ya da senaryo yazarı Michael Hirst (1952 doğumlu) her yaptığı dönem/çağ yapımına yüksek standart, yüksek kalite, yüksek özen getirmesiyle, kılı kırk yaran titizliğiyle ve neredeyse kusursuzluğa ulaşan gerçekçiliğiyle bence Stanley Kubrick ve David Lean’ın günümüzdeki temsilciliğini üstleniyor; 21. yüzyılın en seçkin sanatçıları arasında yer alıyor; O’nun televizyon dizilerinin her bölümü A+ sinema prodüksiyonlarını bile ötesine geçiyor…
Michael Hirst şimdi de Beatles müzik topluluğunu konu alacak olan sekiz bölümlük bir diziye imzasını atmaya hazırlanıyor.
“A Hard Day’s Night”
Beatles grubunun 24 saatini konu alan sinema filmi “A Hard Day’s Night” (1964; yönetmen: Richard Lester) Türkiye sinemalarında Ekim 1965’te “Gençlerin Sevgilisi” adıyla gösterilmişti; “A Hard Day’s Night” 500 ila 560 bin dolara malolmuş, 1964’te Kuzey Amerika sinemalarında 12 milyon 299 bin dolar hasılat elde ederken, Fransa’da 670 bin, İsveç’te 680 bin kişiyi sinema salonlarına çekmişti…
Beatles’ın bir diğer sinema filmi “The Help!” (1965; yönetmen: Richard Lester) bir buçuk milyon dolara malolmuş, Fransa’da 745 bin, İsveç’te 561 bin kişiyi sinemalara getirmişti…
“The Nowhere Boy-Sınır Tanımayan”
Son dönemin filmlerinden “The Nowhere Boy-Sınır Tanımayan” (2009; yönetmen: Sam Taylor Johnson /Wood) kırk yaşındayken suikaste kurban giden Beatles üyesi John Lennon’ın (1940-1980) gençlik dönemini konu almıştı…Bu filmde Aaron Perry Johnson ile Alex Ambrose John Lennon’ın değişik dönemlerini canlandırmak için kamera önüne geçmişlerdi.
“The Fifth Beatle-Beşinci Beatle”
Grubun menejeri Brian Epstein ise çekim ve gösterim tarihi henüz belli olmayan “The Fifth Beatle-Beşinci Beatle” filmine konu oldu; yönetmen: Peyton Reed, senaryo yazarı ise Vivek J. Tiwary…
*Diktatörle acımasızca (!) alay eden “küstah” film Kuzey Kore yönetimini çıldırttı!
*Columbia Pictures Stüdyoları’nın dağıtımını üstlendiği “The Interview-Söyleşi/ Röportaj” 2014’ün “Çıplak Silah”ı olarak tanımlanıyor.
Nükleer silahlara sahip Kuzey Kore’nin diktatöründen (Kim Jong-un; 1983 doğumlu; Y kuşağı üyesi) talk show için randevu alan bir gazeteci/televizyoncu ikilisinin (Seth Rogen ile James Franco canlandırıyor) ABD istihbarat ve casusluk ajansı CIA’in taşeronluğunu üstlenerek diktatöre suikast düzenleme girişimini konu alan ve 10 Ekim 2014’te gösterilmeye başlanacak olan “küstah” (!) güldürü filmi “The Interview-Söyleşi/ Röportaj” (Columbia Pictures yapımı; yönetmenleri: Evan Goldberg ile Seth Rogen; senaryo yazarları: Evan Goldberg, Seth Rogen ve Dan Sterling) Kuzey Kore tarafından hiçbir şekilde hoşgörü gösterilemeyecek, ülkelerine yapılmış bir terör saldırısı olarak tanımlandı; ABD hükümetinin filmi yasaklamaması durumunda bunun savaş gerekçesi olacağı ve acımasızca bir karşılık verileceği açıklamaya eklendi.
Filmde olağanüstü / insanüstü yeteneklere sahip, tapınılması gereken bir kişi, olduğuna halkını inandırmak isteyen diktatörle “acımasızca” (!) alay ediliyor.
ABD hükümeti “ülkesini keyfine göre yöneten” Kuzey Kore diktatörüyle uzun süredir basketbol ve film yıldızı Dennis Rodman aracılığıyla iletişim kurmaya ve ilişkilerini geliştirmeye çalışmaktaydı…
“The Interview-Söyleşi/ Röportaj”, yeni bir “The Naked Gun: From the Files of Police Squad!-Çıplak Silah” (1988) vakası olarak tanımlanıyor; bilindiği gibi “Çıplak Silah”ta Humeyni (İran), Arafat (Filistin) , Gorbaçev (Rusya) , İdi Amin (Uganda) , Kaddafi (Libya) gibi liderler karikatüre edilmiş, onlarla dalga geçilmişti…
|
