|
Hemen her dönemin öne çıkan beğenileri vardır. Kimi zaman kıyafetler kimi zaman müzik türü hayatımıza yön veren yan etkenler olarak yaşam döngüsüne dahil olurlar. Sinemada da dönemlere bağlı olarak popüler olan unsurlarda değişimler yaşanmakta. Kimi zaman bir tür filmi ön plana çıkarken kimi zaman oyuncuların öncelikli olduğu devirlerden geçtik bugünlere gelene kadar. Söz oyunculardan açılmışken kimler geldi kimler geçti tadında bir düşünce hakim olsa da Hollywood başta olmak üzere yükselen cesur bir genç neslin ortada olduğu aşikar.
Seksenli yılların sonlarından başlayarak kariyerinde ciddi ivme kazanan pek çok isim artık gişe getirisi garantisi sağlamıyor. Özellikle bu yıl daha da açığa çıkan olgu ödül sezonlarında yakın geçmişten itibaren varlığını hissettirmekte. Eskiden olsa “Henüz çok genç ödül alamaz” denilen pek çok genç aktör ve aktrisi ödül törenlerinde sahnede görmenin yanı sıra gişede yüksek getiri sağlayan filmlerin başrolünde de görmeye başladık. Julia Roberts, Tom Hanks, Meryl Streep, Catherine Deneuve, Gerard Depardieu gibi A sınıfı yıldızlar artık eskisi kadar perdede iddialı yapımlar içinde yer almasa da yaptıkları işlerle gündemde kalmayı başarıyor lakin aynı şeyi Mel Gibson, Meg Ryan gibi isimler için söylemek çok da mümkün değil. Pekiyi değişen ne?
Değişen çok bir şey olduğunu söylemek güç… Çoksatan gençlik romanlarından sinemaya uyarlanan yapımlar genç oyuncuları ön plana çıkartan en önemli konu başlığı. Harry Potter serisinin de dahil edilebileceği bu başlık altında Emma Watson, Daniel Radcliffe, Robert Pattinson, Kristen Stewart, Shailene Woodley, Chloe Moretz, Taylor Lautner gibi birçok genç oyuncuyu sinema kranları vasıtasıyla kitlelerin peşinden koştuğu yıldızlar haline getirdi. Roman uyarlamaları içinde yer alan “Açlık Oyunları”nın yıldızlarından Jennifer Lawrence grup içerisine dahil olsa da farklı bir noktada konumlanmış durumda. Rol aldığı ikinci filmi “Aşk Ateşi” ile iyi bir oyuncunun geldiğinin sinyallerini verdikten sonra aradan çok bir zaman geçmeden hemen bir sonraki filmi “Gerçeğin Parçaları” ile OSCAR başta olmak üzere hemen her ödül organizasyonunda yer alarak parlak bir kariyerin sinyallerini verdi. Yirmi dört yıllık yaşamına iki OSCAR adaylığı bir de “Umut Işığım” ile En İyi Kadın Oyuncu OSCAR ödülünü sığdırmayı başardı. “X Men” reboot’unda da Mistik karakterini oynayarak “Açlık Oyunları” serisinin dışında da gişe yapan filmlerde rol almaya devam ediyor. Avrupa tarafında ise Adele Exarchopoulos cesur ve etkileyici aşk hikayesi “Mavi En Sıcak Renktir” ile Cannes Film Festivali’nde bir ilki yaşayıp aynı zamanda yaşatarak oyuncularına da Altın Palmiye verilen ilk yapımdaki performansı ile ününü dünya çapında yaymayı başardı. Küçüktü ama büyüdü dediğimiz Dakota Fanning eski zamanlardaki iddiasını koruyamasa da ailenin bir başka ferdi Elle Fanning yılın en çok iş yapan filmlerinden biri olan “Malefiz”de uyuyan güzel olarak dikkat çekmeyi başardı.
2014 yılı gişe getirilerinin son derece düşük seviyelerde ilerlediği bir zaman dilimi olsa da başrolünde yukarıda saydığımız isimlerin yer aldığı filmler küçük bütçelerle kotarılıp yüz milyonları aşan gişe getirileri elde ederek genel eğilimin sinemadaki yansıması olarak gençliğin dünyanın gerçek hakimi olduğunu gösterdiler. “Aynı Yıldızın Altında”, “Uyumsuz”, Kasım ayı içerisinde sinemalara gelecek olan “Açlık Oyunları: Alaycı Kuş Bölüm 1” içinde bulunduğumuz senenin iddialı pek çok filmini geride bırakarak ön plana çıkan yapımlar olmayı başardı ve başaracak.
Sonuçta sektör artık televizyon ve sinema farkı olmaksızın internet neslinin beğenisine hitap eden yapımlarla yol almaya devam edecek. Bu süreçte varlığını devam ettirebilenler kadar sektörün yok edici etkisinin altında kaybolup gidecek olan isimler de olacak. Kim kalır kim gider sorusunun cevabını ise zaman verecek.
|
