Bu sayfada yeralan verilerin tamamı özgün içeriktir. Antrakt Sinema’dan izin almadan tamamı ya da parçası kopyalanamaz, kullanılamaz.

 

Aşk, müzik, vs.

Oğuz Albayrak Yazıları

Her zaman ölümden sonrasını merak ederiz. Biz burada değilken arkamızdan olan biteni görebilecek miyiz? Görsek bile bize bir faydası olmayacaktır mutlak lakin insanoğlu işte, merak etmeden duramıyor. Haftanın dikkat çeken yapımlarından “Eğer Yaşarsam” son dönem de karşımıza sıkça çıkan roman uyarlamalarından taze olanı.

Hall ailesi Portland’da yaşayan bugünlere hayallerinin peşinden koşarak gelmiş ancak anne-baba olduktan sonra gerçekte olması gereken ne ise o şekilde hayatını kurallara uygun iki ebeveynin önderliğinde sürdürüyor. Baba eski bir rock şarkıcısı ve kızı da armut dibine düşer misali müziğe karşı ilgisi son derece yüksek bir şahıs. Aralarındaki fark kız babadan farklı olarak klasik müziğe meraklı ve çello çalıyor. Son derece demokratik bir aile yapısı içinde herkes kendi tercihlerinin sorumluluğunu alarak hayatını devam ettirirken kızlarının başına bir aşk musallat(!) oluyor. Genç adam da tıpkı baba figürü gibi rock müzik ile ilgileniyor ve yıldız konumunda. Zıt kutupların aşk hikayesi giriş gelişme şeklinde ilerler iken beklenmedik bir kaza her şeyi alt üst ediyor. Mia’nın ruhu kazadan sonra bu dünyayı terk etse de diğer dünyaya gidemiyor, arafta kalıyor.

Buradan itibaren film geri dönüşlerle yoluna ilerlemeye devam ediyor. İzleyicinin genel eğilimi film ilerledikçe olayların gelişmesidir ama “Eğer Yaşarsam” yapısını bu temel üzerine oturttuğundan ilk başta tuhaf ve fazla gelene alışmaya başlıyorsunuz. Arafta olma hali boyunca film hayata dair soruların hepsini birer birer sormaya başlıyor. Karar vermeden evvel eskiden yaptıklarımızı sorgulamamızı öneren senaryoya istinaden ana karakter Mia aşk, hayat, geçmiş, gelecek üzerine bir yolculuğa çıkıyor ve aradaki aşılmaz farklara rağmen aşkın mümkün olabileceği, fedakarlık olmadan mutluluğun da gelmeyeceği gibi bir sürü şeyin cevabı aranırken tahmin edilen sona doğru ilerliyoruz.

Finalde bir sürpriz olmasını bekleyerek büyük hata yapmış olabilirim ama klasik şekilde sonlanan filmden geriye kalan ilerleyen yıllarda adını daha sık duyacağımız insanın içini açan taze güzelliğiyle Chloe Grace Moretz’in (alttaki fotoğraf) son derece yakıştığı film orta karar performansı ile doyurucu bir tat bırakıyor. Moretz dışındaki oyuncuların da orta üst performansları ağlak ve klişe olabilecek bir filmi ortanın üstünde bir seviyeye çekmeyi başarıyor. Müziğe ve aşka hayransanız (ikisinden biri de olur) “Eğer Yaşarsam” vizyonda sizin için ideal seyirlik olabilir.

» Eğer Yaşarsam film sayfası

Ana Sayfa | Film Arşivi | Gelecek Program | Haberler | Gişe Raporu | Köşe Yazıları

Mesafeli Satış Sözleşmesi | Teslimat ve İade Şartları | Gizlilik Politikası

© Antrakt Sinema Gazetesi | Tüm Hakları Saklıdır