Kim orta yaşlarını geçtiğinde, üstelik yalnızlığından bunalmışsa, gönderilen gizemli bir mektup karşısında maceraya atılmak istemez?
Don Johnston, evinde Don Juan ile ilgili film izler. Don Johnston, Don Juan karakteriyle bütünleşmiştir. Son sevgilisi Sherry tarafından da terk edilir. Mutsuz ve yalnız olduğunu umursamaz. Orta yaşlı müzmin bekâr hayatına kaldığı yerden devam edecektir, ta ki o pembe mektup eline geçene kadar.
Mektup eski sevgililerinin birinden bir çocuğu olduğunu açıklamakta buna karşın çocuğun kimden olduğu yazmamaktadır. Çocuk büyümüştür ve babasının izini sürmektedir. Don, ısrarcı komşusunun ayartması ve her şeyi planlamasıyla bütün sevgililerini ziyaret edecek ve çocuğu olup olmadığını öğrenecektir. Yolculuk, en eski geçmişten günümüze doğrudur. Eskiden kalbini çaldığı kadınların bu kez kapısını çalacaktır. Neyle karşılaşacağını bilmeden hayatına yön verecek bir işaret arar. Bütün işaretleri değerlendirir. Pembe çiçekler, pembe mektubu imleyecektir. Daktilo ise çocuğun kimden olduğunu…
İlk ziyaret Laura adındaki sevgilisine olacaktır. Kapıyı Laura’nın genç kızı Lolita açar. Lolita filmindeki karakterle, genç kız bütünleşmiştir. Laura, Don’un neden geldiğine anlam veremez fakat çok da sorgulamaz, onu o gün evinde ağırlar, yemek yerler, eğlenirler hatta birlikte bir gece geçirirler. Don pembe çiçekleri verir, aradığı işaretlere ulaşamaz. Gardırop organizatörü olan Laura’nın hayatı rahat görünmesine karşın çok da istediği gibi gitmemiştir. Belki tekrar görüşmek üzere ayrılırlar.
İkinci ziyaret Dora adındaki sevgilisine olacaktır. Pembe çiçekleri verir, Dora onu evine davet eder, Don işaretleri aramaktadır. Dora’da, onun neden geldiğine, onu nasıl bulduğuna anlam veremez. Don, neden geldiğini açıklamaz, üstü kapalı olarak geçiştirir. Gayrimenkul işinde başarılı olan Dora, Don’un hatırladığı Dora’dan çok farklıdır. Kendi adına pembe kartviziti olan Dora’nın bu pembe kart seçimi bile eşinin tercihiyle olmuştur. Boynuna takılı olan inci kolyeleri ona Don hediye etmiştir, fakat Dora bunun hatırlanmasından rahatsız olur. Don’un gözlerinde kendisine dair ne kaldığını arayan Dora, eşinin eve gelmesiyle hafif bir panik yaşar. Aşırı kontrolcü gibi görünen kocası nazik davranarak, Don’u yemeğe kalması için davet eder. Yemekte eşi Dora’nın eski bir fotoğrafını getirir, Dora gençken hippilere benzemektedir, o kadar değişmiştir ki eski kimliğinden eser kalmamıştır. Fotoğrafı çeken Don’dur. Bu hatıraları saklaması, Dora’da ne kadar derin bir yara açtığını anlamasına neden olur. Çiftin çocukları Dora istemediği için olmamıştır. Hiçbir işaret bulamayan Don arayışını sürdürür.
Üçüncü ziyaret Carmen adındaki sevgilisinedir. Pembe çiçekleri bırakır. Carmen, hayvan psikoloğudur. Hayvanlarla konuşmaktadır. Önceden avukat olan tutkulu Carmen de oldukça değişmiştir, köpeğinin ölümüyle dağılır ve kendini hayvanları anlamaya adar. Don’un daha sonra görüşme teklifini sert bir şekilde reddeder. Don buradan da hiçbir işaret bulamayarak ayrılır.
Dördüncü ziyarette işler çığırından çıkar. Giderek kötüleşen ilişkilerin Don’da yarattığı boşunalık hissine tanık oluruz. Penny motorcularla birlikte bir kulübede yaşamaktadır. Don, burada aradığı işaretlerin bazılarına ulaşır ama beklemediği kadar sert bir tepkiyle karşılaşır. Bu sefer elinde kır çiçekleri vardır. Bahçeye pembe kırık daktilonun atıldığını görür. Penny tarafından kovulur. Motorcular tarafından dövülür.
Sonuç koca bir sıfır.
Don’un şimdiki hayatı koca bir sıfır olduğu gibi, geçmişteki hayatı da koca bir sıfırdır. Ardında kırık dökük bıraktığı kadınlar için de aynı şeyi düşünebiliriz.
İlişkilerin onda yarattığı boşunalığı, hiçbir kadına tam anlamıyla bağlanamadığını, pembe çiçeklerin hiçbir işe yaramadığını...
Kadınlar ve erkekler birbirlerinin hayatında bıraktıkları izler ölçüsünde anlamlıdır. Varoluş; bu noktada kendi ruhunu diğerine açmaktan korkan herkesten bir gün intikamını alacaktır. Bu pembe bir mektupla bile olabilir. Derin bir mutsuzluk içinde tek başına kalakalan, Don’un gözleri, yalvarışla bakan birinin gözleri kadar acınasıyken, yapayalnızlığı ve sevgisizliği sarsıcı.
Ardında kekremsi bir tat bırakıyor
Uzayın sonsuz boşluğunu
|