Acımasız bir sistemin birbirinden ayrılmaz parçaları yer değiştirirse mutlu sona ulaşılır mı? Zincirin halkalarından birinin kopması zincirin bütününü etkileyecektir.
Sistem dışı kalanlar: özgünlüğünü koruyanlar, bütün çağlarda sistem tarafından yok edilmeye mahkûm bırakılmışlardır çünkü sistem kendi işleyişini bozacak herhangi bir duyguyu, ya da düşünceyi, ya da sanat eserini ya da cinsel kimlik tercihini ya da bir karşı duruşu her çağda kendisine tehdit olarak görmüş ve yok etmiştir.
Yıl 2144
Klonlama o kadar gelişmiştir ki artık klonlar Papa Song adlı yiyecek sektöründe hizmet vermektedir; otomatik olarak uyanır, hizmet verir işleri bitince onlar için üretilmiş çorbalarını içer ve özel kabinlerinde uyurlar. Hepsi kadındır. Tüketiciyi onurlandırmak tek hedefleridir, her ne kadar kötü muameleye maruz kalsalar da karşı çıkma gibi bir seçenekleri yoktur.
Kurallara uymak zorundadırlar, kurallara uymayan o çağın hâkim sistemi tarafından yok edilir. Başlarında Seer Rhee bulunur. Bir gece Yoona–939 adlı klon, Seer Rhee tarafından istismar edilir, bunu kabullenemeyen Yoona–939 yüksek dozda çorbayla onu zehirler. İstismara boyun eğmeyeceğini söyler. Tüketicilere yemek servisi sırasında bir tüketici de ona yine istismar edici bir harekette bulunur. Buna karşı çıkan ve tüketiciye vuran Yoona–939, iğneyle öldürülür. Klonlar huzura erme, yani bir nevi yapay cennet vaadiyle kandırılır.
Yoona- 939, Sonmi’nin arkadaşıdır. Sonmi bu nedenle arşivci tarafından sorguya çekilir, arşivci Sonmi’den başından geçen olayları anlatmasını ister. Bunları Sonmi’nin gözünden izleriz. Yoona–939 ile arkadaş oldukları açığa çıkarsa onun hayatı da yok edilecektir, bu nedenle yanına Hae Joo Chang gönderilir, onu korumak ve Papa Song’dan kaçırmak için gelmiştir. Sonmi ile Chang kaçarlar. Sonmi’nin tasması çıkartılır fakat bir iz kalır. Saklandıkları yerde uzun süre kalamazlar, peşlerindeki adamlar tarafından bulunduklarında Chang kendi hayatını riske atarak Sonmi’yi korumaya çalışır, sonuna kadar dirense de sonunda ölür.
Sonmi mesajı iletir. Mesajın içeriğini, aslında rahimde şekillenmiş olmasalar da safkan olduklarını anlamasıyla başlar. Eğer Sonmi sistemin içinde kalsaydı, karşı çıkmasaydı mesajın karanlıkta kalacağından bahseder. Her söz ve her eylem küçük gibi görünse de okyanusları aşarak diğerlerini etkiler. Çağa mesajını iletir. Sonmi bir nevi peygamberdir. Cenneti hayal edecek olsaydım, açılan bir kapı olarak hayal ederdim arkasında aşkı bulacağım dediğinde Mesajı şudur: “Hayatlarımız sadece bizlere ait değil. Beşikten mezara kadar diğerlerine bağımlıyız; geçmişten geleceğe… İşlenen her suç ve yapılan her iyilik geleceğimizi yeniden şekillendirir.”
Papa Song adı ve kırmızı pelerinliler, papalık makamının gelecekte hangi konumda olacağının bir distopyası. Sadece kadınların klonlanması da yine erkek egemen toplumun gelecekte aldığı konumun eleştirisi olarak düşünülebilir. Sonmi kadın peygamber olarak belki mesajını iletir fakat o da yok edilmekten kaçamaz, Yoona–939 gibi sistem tarafından öldürülür.
1849
Adam Ewing, kölelik düzeninin hüküm sürdüğü topraklarda yaşayan bir hukukçudur. Arkadaşlarıyla kölelerin çalışmalarını izlemeye gider, hava oldukça sıcaktır. Ewing sıcakta kölelerin nasıl çalıştığına anlam veremez, arkadaşının yorumuysa çarpıcıdır. “Köleler develere benzer, çöl için doğmuşlar. Onlar uygar insanlar gibi sıcağı hissetmezler.” Bir kölenin kırbaçlanması sırasında Ewing, köleyle göz göze gelir sıcağa ve bu görüntüye dayanamayarak bayılır. Doktor Henry Goose onu kurtarır, mikrop kaptığını bu yüzden hasta olduğunu söyler.
Ewing seyahati sırasında gemide hastalığıyla mücadele ederken, göz göze geldiği köle Autua saklandığı yerden çıkar ve Ewing’den yardım ister, gemide kalması için ona yardım etmesi gerekmektedir, Ewing onu öldürmeye razı olmadığı için gemide yanında kalmasına izin verir.
Gemi saldırıya uğrar, köleye ateş açılır fakat o suya atlar ve kaçar. Ewing’in hastalığı ciddileşmektedir. Doktorun onu altınlarını, değerli eşyalarını çalmak için zehirlediği ortaya çıkar, onu kurtaran ise yardım ettiği köle olur. Autua doktoru öldürür ve Ewing’in hayatını kurtarır. Ewing böylece aşkına, evine kavuşur. Köleliğe karşı çıktığını Haskell Moore’a ilan eder. Moore bundan hoşnut olmaz. Hatta bu kararının geleceği ve insanlığı nasıl etkileyeceğinden bahseder.
Ewing gelecekte 2144’te Chang olacaktır, eşi Tilda ise gelecekteki Sonmi. Sonmi’nin cennet hayali geçmişte sahip olduğu aşktan geçer. Ewing sözleşmenin geçtiği kâğıdı ateşe atarak köleliğe karşı olduğunu Moore’a söylediğinde çok büyük bir şey vuku bulmuştur. Moore, Ewing’e kızının kocası olduğu için zarar vermez, öfkesini bastırır fakat kızı Tilda da kölelik karşıtlarıyla birlikte eşi Ewing’in yanında yer alacaktır. Babasının yasağına rağmen...
Moore: “Bu dünyada doğal bir düzen var ve onu değiştirmeye çalışanları iyi bir son beklemez düşüncesindedir.” Gelecekte bu yüzden Mephi’ye dönüşecektir, geçmişte köleliği onayladığı gibi gelecekte sistemin yani Papa Song’un tarafında olacaktır. Geçmişteki kızı Tilda’nın yani gelecekteki Sonmi’nin infazını kendi isteyecek ve gerçekleştirecektir.
1936
Robert Frobisher ve Genç Rufus Sixsmith gizli bir aşk yaşamaktadır, Frobisher’in özel bir doğum lekesi bulunmaktadır. Yakalandıklarında Frobisher camdan kaçar sevgilisine veda eder, trene atlar oradan uzaklaşır, bir bestekârın yanına gider. Bestekâr ona notasız tınılar verir ve çalmasını ister ilk aşamada istediği melodiyi bulamayan bestekâr Vyvyan Ayrs, Frobisher’in ikinci kez çalışında büyülenir ve onunla çalışmaya başlar.
Çok yetenekli bir müzisyen olan Frobisher yeteneğinin sömürülmesinden rahatsızdır. Sanatı icra etmek bazı kimselerin tekelinde olduğu için de bu rahatsızlığını belli edemez. Sonsuz Tekerrür adında beste yaparlar. Tadeusz Kesselring’e dinletilen beste çok beğenilir. Sevgilisine olanları mektupla sürekli yazar. Bestekârın karısı Jocasta Ayrs ile cinsel ilişkileri olur fakat aralarında aşk yoktur. Çalışmalar tüm hızıyla devam eder. Frobisher bir gün Bulut Atlası Senfonisi adlı muhteşem bir beste daha yapar fakat bestekâr Vyvyan Ayrs bunu ortak yazdıklarını ilan etmek ister hâlbuki beste Frobisher’indir…
Vyvyan Ayrs, Frobisher’in kendisine duyduğu özel ilgiye karşılık vermeyerek onu aşağılar. Frobisher bu duruma katlanamaz ve Vyvyan Ayrs’ı öldürür. Mektupta sevgilisi Genç Rufus Sixsmith’ten yardım ister. Sixsmith, onun için geldiğinde çok geçtir. Frobisher kendisini vurmuştur. O da tıpkı diğerleri gibi sistem tarafından hem cinsel kimliği yüzünden hem de yeteneğini sömürenler yüzünden dışlanmıştır, çektiği acıya dayanamayarak intihar etmiştir.
1973
Yaşlı Rufus Sixsmith, bir gün asansörde Luisa Rey adındaki gazeteciyle mahsur kalır. Kısa bir sohbet ederler. Medya çalışanlarının içinde bulunduğu tuzaklara dikkat çeken Sixsmith, Rey’deki doğum lekesini fark eder, geçmişteki sevgilisi Frobisher’de olan lekenin aynısıdır.
Gazeteci Luisa Rey’den bir kitabı araştırmasını isteyecektir. Köleliği onaylayan belgelerin yakıldığı bir günlük… Rey’e telefon açar yardım ister ve Rey geldiğinde, Yaşlı Rufus Sixsmith öldürülmüştür. Gazeteci Rey, yani sevgilisi Frobisher’in enkarnesi; nasıl geçmişte Sixsmith ona yetişemediyse hayatını kurtaramadıysa, o da ona yetişememiştir, hayatını kurtaramamıştır.
Gazeteci Rey, eski mektuplarını bulur, cinayeti polise haber verir. Mektuplardan çok etkilenmiştir, bulduğu mektuplardan öğrendiği Frobisher’in bestesini yani Bulut Atlası Senfonisini aramak için bir plakçıya gider. Besteyi bulur, geçmişte yaptığı kendi bestesi olduğundan haberi olmasa da müzikten çok etkilenir. Gazeteci, araştırmaları yüzünden suikaste uğrar fakat kurtulur. Günlükten kitap yapmaya karar verir. Kitaba kendi adını verecektir.
2012
Limon ödülleri gecesinde Timothy Cavendish’in yayımcısı olduğu yazar Dermot Hoggins satmayan kitabının aşağılanması yüzünden gecede olay çıkartır. Kitabını olumsuz yönde eleştiren Felix Finch’e sataşan Hoggins, Felix tarafından yine herkesin içinde aşağılanarak alay konusu edilir. Felix: “hayal gücü dediğin mürekkebi bitmiş kalemin bu sahneyi sonlandırmak için nasıl bir şey yazacak acaba” diye sorar ve karşılığında Hoggins onu sürükleyerek binadan aşağıya atar. Felix’i öldürür.
Gecede herkes şoka girer. Hoggins bu olay sonucunda meşhur olur, kitabı çok satar, dolayısıyla yayımcısı Timothy Cavendish’de zengin olur. Sözleşme gereği anlaşmalarına uymak istemez, bütün parayı almak ister ve Cavendish’i adamları tehdit eder, yayımcı yazarın istediği parayı bulmak için her yolu dener. Son çare olarak iyi anlaşamadığı kardeşinden borç ister, fakat kardeşi de borç vermeyi kabul etmez. Bu arada Luisa Rey’in Yarım Hayatı adındaki kitap, Cavendish’in eline geçer. Böylece kölelikle ilgili yarım kalan hikâyenin Yaşlı Rufus Sixsmith aracılığıyla Gazeteci Luisa Rey’e ulaştığını ve onun tarafından kitabın tamamlandığını anlarız.
Cavendish’in kardeşi onu kandırmıştır, otel rezervasyonu olarak ona imzalattığı belgeler aslında bir huzurevine yatırılması içindir. Cavendish huzurevine kapatılır. Geçmişte kardeşinin karısıyla kardeşini aldatmıştır ve kardeşi de ondan bu şekilde intikam almıştır. Bir plan yapıp huzurevinden kaçar. Eski sevgilisini bulur ve mutlu bir hayat sürer, kitabını tamamlayacaktır ve bu bir film olacaktır. Bu filmi 2144’de Sonmi’nin hayatında görürüz. Ekrandaki görüntüde Timothy Cavendish imzası vardır.
2321
Büyük çöküşten yıllar sonra az sayıda insan yeryüzünde kalmıştır. Küçük topluluklar halinde ormanda yaşarlar. Zachry, bu halkın başındadır. Yamyamlar tarafından saldırıya uğradıklarında yakınlarını kaybeder onları koruyamadığı için kendisini suçlar. İnzivaya çekildiği bir sırada, takas için gökten gelenlerle tekrar hayata karışmak zorunda kalır.
Gökten gelen Meronym, halk tarafından soru yağmuruna tutulur. Fakat bilgileri Meronym’in anlattıklarını anlamak için yeterli değildir. Meronym gökyüzünde açılan bir pencereden kaptanla konuşur, kaptan ona orada kaldığı müddetçe yüksek dozda radyasyon etkisine maruz kaldığını ve geri dönmesi gerektiğin söyler. Meronym’în hayalinde ise halkın, iblisin evi olarak nitelendirdiği dağa çıkmak ve araştırmasını tamamlamak vardır. Halk içinden kendisine bir rehber aramaktadır, fakat kendisiyle dağa çıkacak kimseyi bulamaz.
Zachry ve Meronym bir gün köprüdeyken Meronym’in ayağı kayar ve Zachry onun hayatını kurtarır. Zachry’nin topluluğunda bir çocuk ölmek üzeredir, Zachry, Meronym’den çocuğun hayatını kurtarması için yardım ister. Meronym bunu önemsemez. Zachry dağa kendisiyle geleceğini söylediğinde teklifi kabul eder ve çocuğun hayatını kurtarır.
Zachry bir rüya görür, rüyasında bütün yaşamlarına tanıklık etmiştir. Konuyu aydınlatması için kâhin Abbess’e rüyasını anlatır. Kâhin transa geçer ve ona bazı ipuçları verir. İzlemesi gereken yolu bu işaretlerle şekillendirecektir. Dağa tırmanırlar ve eski insanların kalıntılarına ulaşırlar. Sonmi’nin heykeli de kalıntılar arasındadır. İlahlaştırılmış ve en önemlisi de ona inanılmıştır. Meronym, Zachry’e onun aslında peygamber olmadığını, fakat mesajı iletmesi için görevlendirilmiş olduğunu açıklar.
Yamyamların saldırısında Zachry’nin kardeşi ölür, sadece yeğeni kurtulmuştur. Zachry intikamını alır, Kona Chief’in boğazını keser. Zayıfların güçlülere yem olduğu filmin her noktasında vurgulanmış, Yoona-939 gibi Rose’da yem olmuştur.
Meronym ve Zachry dünyayı terk ederek, bir gemide beraber yaşlanırlar, birçok çocukları hatta torunları olur. Dünyaya çok uzaktan bakarlar: Sistem çökmüştür, artık dışlanacak çürütülecek hiçbir şey kalmadığı ve her şey öğütüldüğü için… Karma sona erer. Yeniden Doğuş gerçekleşmiştir, evrenin en yüce yeri; nirvana burasıdır. Burada sonsuz mutluluk ve huzur vardır.
Zamansız bir mekân ahlakını temel alan filmde karma felsefesi odak oluşturuyor. Karma insanın şimdiki ve geçmiş yaşamında yaptıklarıyla karşılaşması olarak ele alınmıştır. Bedenimizi, konuşmalarımızı ve ruhumuzu kontrol edebilmek karmanın negatif etkilerini en aza indirir. Ağzımızdan çıkan her sözcük ve aklımızdan geçen her düşünce yaptığımız her eylem sandığımızdan çok daha etkilidir. İlahi adalet dünyadaki hiyerarşik düzeni yok eder. Bu kez olumsuzluklar iyi niyete yem olur. Niyet her şeyin üstündedir.
|