"Bizi birleştiren şeyler , ayıranlardan daha fazla. Sokaklarda ne olursa olsun bizler kardeşiz. Kavganın köle ve
ayaktakımı için olduğunu hatırlamanızı istiyorum... Eğer iki şey üçüncüye eşitse hepsi birbirine eşittir"
Sözleriyle başlar Hypatia'nın kısa ve hazin öyküsü. Günümüzde düşünmeye en çok ihtiyacımız olan sözcüklerle başlar...
Yeni platonculuk ve tanrıbilim, birlikte anılır. Hypatia'da Yeni Platoncu isimlerden biridir. "Platonik aşk" kavramı
günümüzde kullanıldığının aksine karşılıksız, imkansız aşk anlamında kullanılmamaktadır. İdeal olanı tarif eder ve
ruhsal; yani salt cinsel erek taşımayan aşkı tarif eder. Bu aşk Hypatia için diğer kadınların aksine
ne bir erkek, ne de bir evlattır. Çağının çok ötesinde bir zekaya sahip Hypatia için aşk, bilim- felsefedir.
Platon'a(Eflatun) göre insanlarda olması gereken dört erdem: Bilgelik, ölçülülük, cesaret ve adalettir.
Hypatia, bu erdemlerin hepsine sahip bir bilim kadını olarak tarihe geçmesine rağmen insanlık dışı bir şekilde inayetiyle
yargılanacak ve dinsizlikle yaftalanıp taşlanarak, derisi yüzülerek öldürülecektir. (370-415)
Bu suçların belirli bir dine özgü kılınması saçmadır. Dine mensup olmayanları yargılayan ve bunu kendine hak görenler
tanrıcılığa soyunarak masum insanları katledebilmektir. Geçmişten günümüze belli bir zaman dilimine, belli bir dine ait olmaksızın
bu suçların çeşitlemeleri mevcuttur.
Bir insanı inayetiyle yargılamaksa sadece Tanrı'ya mahsustur.
Körelmiş zihinler, yayılmacı politikalarına özgü ahmaklıkla cezalandırılması gereken kesimken, çoğunluğun aynı fikirde olması sonucunda,
akla değer veren azınlık yok edilir. Çoğunluk zekadan yana değildir. Zeki olmamız istenmez. Çoğunluğu yönetebilmek için zeka gücü bir engel teşkil eder.
İyi ve inançlı bir insan olduğunu kanıtlamak için ateşin üzerinden yanmadan geçmek yeterlidir. Geçemezsen ve yanarsan kötü, inançsızsındır. Ortaçağa böylece zemin
hazırlanır. Yaşama hakkın buna göre sana verilir ya da elinden alınır. Buna göre hapse atılırsın ya da kölelikten azad edilirsin. En temel hakkın olan yaşamak bile
adaletsizce pamuk ipliğine bağlıdır. Er kişinin aşkının göstergesi olarak aşık olunan dişiye sunduğu çalgı aleti, kadının aşağılanması metalaştırılmasıdır. Kadının bu
hediyeye karşılık verdiği kanlı bezise ben bir madde değilim çığlığı...
Üremek ve yaşamak güvenli değilse teşvik edilmemelidir.
Platon'un devlet anlayışının özünü toplum oluşturur. Devlet aynı zamanda toplumdur.
Platon'a göre devlet hakikat olarak yoktur, insanların ihtiyaçları sonucunda oluşturulmuştur, ancak hakikat devletin tasarımı ideası olarak vardır.
Bu da mükemmel olanı arzular. Devletin amacı insanlara iyi bir eğitim vererek onları erdemli bir insana dönüştürmek olmalıdır.
Hypatia'nın tek mutluluğu ilim için hakiki bilgiyi arayışıdır. Hristiyan inancı yayılmaya başladığında, pagan kültürünü yok eder.
İskenderiye Kütüphanesi, yok oluşuna dair belirsiz söylenceler olsa da filmde hristiyanlığı kabul etmeyen
paganlara karşı başlatılan savaşta Serapis Tapınağı'yla birlikte yok edilmiştir.
Kütüphaneler insanlığın bilgeliğinden geriye kalan tek şeydir.
Helaluyah!
Kölelikten azad olanın efendisine olan hıncını heykelleri yıkarken hissettiği zafer sarhoşluğunda görürüz. Evet heykeller yıkılmıştır. Evet heykeller
örtülmüştür. Evet heykellerden intikam alınmıştır çünkü...
Heykeller, insanın kendisine kendisini hatırlatan kapanmaz yarasıdır.
Filmde hristiyanlık- tek tanrı inancı yayılırken, efendi- köle ilişkisine,
zeki kadının toplum tarafından nasıl dışlandığına ve yok edildiğine tanık oluyoruz, günümüzde olduğu gibi. Mucize bekleyen toplumlar, karnı tokken aç birine
yardım etmeyi akıl edemezken ahiret inancına sarılırlar çünkü işledikleri günahlarda boğulmak korkutucudur. Bastırılmış ahlaksızlıkları yüzünden haksızlığa
karşı seslerini yükseltmekten çekinirler. Vicdan terazisi bozuk tartmayan bir toplumun adaletten ve merkezi birlikten bahsetmesi saçmadır.
Hz. Muhammed(S.A.V) : "Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır"
Şeytanı cehennemde ya da filmlerde aramaya gerek yok artık.
|