Dijital verinin ‘kolay’ ulaşılabilirliği, ‘hızla’ yayılabilme özelliği güzel bir değerdir, çağın kazanımıdır, zenginliktir. Bu özellikleri kötüye kullanmak da bir o kadar kolaydır. Vicdan olgusunu parlatan, sarsılmaz ve ‘en’ değer olduğunu kanıtlayan bu durum ‘şa-şa’nın, ‘sahte görkemin bir cehalet göstergesi olduğunu kanıtlar, kimseyi engellemez, bunun yanı sıra bilimi ve nezaketi cömertlikle sunar...
Çalmayın annem, çalmayın... Gerektiğinde aç ama huzurlu uyuyun! Hiçbir ceza, icra, yüksek miktarda ‘para’ kusurunuzu örtmeyecek, sizi görenlerin gözünden değil, tıynetiniz nezdinde küçük düşürecek; ağrılar çekip başınıza gelenlere üzülüp duracaksınız.
Pek mühim olmasa da, insan olmanın değil insan olduğumuzu fark etmenin önemli olduğu evrende, Türkiye telif haklarıyla ilgili yasadan bir alıntı;
“... kanuna "icracı sanatçı" ve "fonogram yapımcısı" ve "film yapımcısı" tanımları eklendi.
Tasarıya göre, fikir, yöntem, teori, matematiksel kavram, günlük haber ve olay gibi eser niteliğine haiz olmayan unsurlar, bu kanun kapsamında korunmayacak.
Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve sonraki bir aşamada bilgisayar programı oluşmasını sağlayacak nitelikteki hazırlık tasarım çalışmaları da dahil olmak üzere, her biçimdeki bilgisayar programları ilim ve edebiyat eserleri arasında yer alacak.
İçeriğinin seçimi veya düzenlenmesi itibarıyla derleyenin hususiyetini taşıyan veri tabanları da derleme eser kapsamında olacak.
Kayıt ve tescil belgeleri haciz ve rehin işlemleri ile hapis hakkına konu olamayacak.
Bir eserin fiziki nitelikteki aslını veya çoğaltılmış nüshalarını kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak suretiyle yayma hakkı, münhasıran eser sahibine ait olacak. Mimarlık eserleri ile uygulamalı sanat eserleri, kiralama ve ödünç verme haklarına konu olmayacak.
Kiralama ve ödünç verme hakkı saklı kalmak kaydıyla, eserin aslı veya nüshalarının hak sahibinin izniyle yurt içinde veya dışında mülkiyeti devredilerek satış veya dağıtıma sunulmasından sonra bu nüshaların yeniden satışı veya dağıtılması, yayma hakkını ihlal etmeyecek.
Bir eserin aslı veya çoğaltılmış nüshalarının kiralanması veya ödünç verilmesi, eser sahibinin çoğaltma hakkına zarar verecek şekilde eserin yaygın kopyalanmasına yol açamayacak.
Bir eserin umumi mahallerde doğrudan doğruya gösterilmesi, çalınması, okunması veya oynanması gibi herhangi bir suretle temsili hakkı, münhasıran eser sahibine ait olacak.
Bir eserin herhangi bir suretle umuma iletilmesi hakkı münhasıran eser sahibine ait bulunacak. Umuma iletim hakkı özellikle eserin veya temsilinin radyo, televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz vasıtalarla yayınlanmasını, yayınlanan eserin yeniden iletilmesini, eserin bir tespit, yayın veya yeniden iletim yahut dijital ağlar vasıtasıyla umumi mahallerde iletilmesini, eserin, telli veya telsiz araçlarla kişilerin bireysel olarak seçtikleri yer ve zamanda herhangi bir yöntemle erişimine sunulmasını kapsayacak.
Sinema eserinin sahibi ve film yapımcısı arasında akdedilen yapım sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe eser sahibi, yayın, yeniden iletim ve erişime sunma haklarını yapımcıya devretmiş sayılacak.” #film #fikir #sinema
|