Yönetmen, yapımcı, senarist ve bazen de oyuncu olarak sinema severlerin karşısına çıkan Timothy Walter Burton, 25 Ağustos 1958 de Burbank, California' da dünyaya geldi. “California Institute of Art, Animation Department - Kaliforniya Sanat Enstitüsü Animasyon Bölümün" den 1980 yılında mezun oldu. Okulu bitirdikten sonra Disney Stüdyolarında çalışmaya başladı.
1920’lerin Alman ekspresyonizminden ve 1930’ların Gotik korku filmlerinden etkilenen Tim Burton’un ilk kısa filmi “Vincent”, 1982 yılı yapımı yaklaşık altmış bin dolar bütçeli 6 dakikalık, stop-motion siyah-beyaz, çekilen korku filmidir. Yapımcı firma ‘Walt Disney’ yapımcılıktır. Film, Burton’un hayran olduğu korku filmlerinin ünlü aktörü Vincent Price tarafından şiirsel bir anlatımla anlatılır. Hikaye Vincent Price olmaya çalışan Vincent Maloy isimli 7 yaşındaki tuhaf bir çocuğun hikayesidir. Karanlık yerleri, yarasaları, örümcekleri seven çocuk resim yapmayı ve okumayı da seviyor. Ama onun okuduğu hikayeler çocuk hikayeleri yerine Edgar Allen Poe’nun korku öyküleri. Karanlık dünyasında kendine eşlik etmesi için Abercrombie köpeğini zombi köpek yapmak için deneysel çalışmalar yapıyor. Yine okuduğu bir Poe hikayesinin etkisiyle annesinin çiçek tarhında mezar kazmaya başlayınca oda hapsine mahkum ediliyor ve cezasının annesi tarafından sonlandırılmasına rağmen karanlık hayalleri artarak devam ediyor.
Köpek canlandırmaya çok meraklı olan Burton’un ikinci kısa filmi ise “Frankenweenie”.
30 dakika süreli filmin yapım bütçesi bir milyon dolar. Ölen köpeğini araba aküsü kullanarak hayata döndürmeye çalışan genç Victor Frankenstein’ın hikayesini anlatan yarı-gerçek yarı-hareketli, yarı-anime film, Shelley’nin aynı isimli romanına dayanan 1931 yılı yapımı “Frankenstein” filminin bir parodisidir. Filmin senaryosunu Tim Burton ve Lenny Ripps yazmışlardır.
Film bittikten sonra Burton şirket kaynaklarını boşa harcadığı ve filmin çocuklara uygun olmadığı gerekçesiyle Disney firmasından kovulur.
Filmin 1984 aralık ayında “Pinocchio” filminin önünde gösterilmesine karar verilmiş ama sonra bu karardan vazgeçilmiş. 1985 yılında ‘Touchstone Films’ firmasının yapımı"Baby: Secret of the Lost Legend” filminin önünde tüm İngiltere sinemalarında vizyona girmiş ve 1992 yılında ev sineması videolarında , ”Vincent” ve “The Nightmare Before Christmas” filmlerinin yanısıra DVD, Blu-ray medyalarında bonus olarak yer almıştır.
Daha sonra Burton, Disney firması ile birlikte filmin uzun metraj stop-motion animasyon yeniden çekimini yapmaya karar vermiş ve film 2012 Ekiminde Dijital 3D ve IMAX 3D formatlarında sinemalarda dağıtıma girmiştir.
1988 yılında Michael Keaton, Wynona Ryder ile ilk işbirliği olan “Beetlejuice” filmi ile ilk çıkışını yaparak 1989 da kendi prodüksiyon firması olan “Tim Burton Poductions” ı kurdu.
Bunun ardından Burton’a asıl ününü kazandıran “Batman - Yarasa Adam” filmi geldi.
Filmde sivri uçlu binaların uzun gölgeleri düşen, çarpıtılmış bir perspektifle yaratılmış Burton tarzı büyülü “Gotham” şehrinde “Batman” Michael Keaton’un , “Joker” Jack Nicholson’un ve “Vicy Vale” Kim Bassinger’ın maceralarını izleriz.
Ardından gelen serinin ikinci filmi “Batman Returns” (1992) daha karanlık ve daha Burton tarzıdır fakat harcanan para o kadar yuksektir ki ilkinden daha fazla hasılat yapmasına rağmen zarar eder. Böylece Burton serinin 3. filmi “Batman Forever”ın (1995) yönetimini Joel Schumacher’a kaptırır.
Tim Burton’un favori filmi ise 1990 yılında çektiği ve hayranı olduğu yapımcı Roger Corman’ın diğer bir filmi olan “Suburbia” nın etkisinde kalarak kendi karanlık gotik tarzının aksine, pastel renklerle görselleştirilmiş “Edward Scissorshands” filmidir. Johnny Deep ve Wynona Ryder’ın başrollerde oynadığı filmin ana karakteri, sevdiği kadına dokunamayan makas elli “Edward”, Burton’un zengin masal dünyasının egzantirik ve duygusal bir ürünüdür.
1994 yılında Johhny Deep ile ikinci uzun metraj filmi olan “Ed Wodd” u yapar. Burton bu filmi siyah-beyaz çekmek istediği için Columbia Pictures ile anlaşamaz ve yapımcı olarak Touchstones Pictures devreye girer. Film Burton’un fantastik olmayan gerçek bir hikayeyi anlattığı ilk filmidir ve yılların aktörü Martin Landau’ya “Bela Lugosi” rolü ile 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' dalında Oscar ödülünü kazandırmasına rağmen gişede hezimete uğrar.
1996 da Annette Bening, Glenn Close. Michael J. Fox, Jack Nicholson gibi zengin bir kadroyla çekilen yüksek bütçeli görsel efekt filmi “ Mars Attacks!” yine yeterli bir gişe hasılatı yakalayamaz.
2001 yılında çekilen Mark Wahlberg’li “Planet of Apes”, 2003 de yönettiği Albert Finney ve Ewan McGregor’lu “Big Fish” filmleri de istenen başarıya ulaşamaz. "Big Fish - Büyük Balık" Tim Burton’un önemli filmlerinden biridir. Daniel Wallace’ın aynı isimli romanından uyarlama filmde bir baba “Edward Bloom” (Albert Finney) ve oğul “Will Bloom” (Billy Crudup) arasındaki çatışma diyaloglarla gösterilir. Babasının abartılı hikayelerine inanmayan genç adam doğruları söylemesi için babasına baskı yapar. Ölmek üzere olan baba ise oğlunun söylediklerini anlamamazlıktan gelerek hikaye anlatmaya devam eder. Aralarında geçen diyaloglarda ikisinin de kişilikleri ve amaçları açıkça ortaya konur ve Burton'un büyülü dünyası ete kemiğe bürünür.
“Planet of Apes = Maymunlar Cehennemi” filminde tanıştığı Helena Bonham Carter’dan 2003 yılında oğlu Billy Raymond Burton dünyaya geldiğinde “Ed Wood” filminde vampira (dişi vampir) rolünü oynayan Lisa Marie ile 1992 da başlayan ilişkisi de devam ediyordu. Helena Bonham Carter 2007 yılında Sweeney Todd filmi çekilirken de Burton'un ikinci çocuğuna hamileydi.
Burton'un tek resmi eşi ise, "Batman" filminin setinde tanıştığı ve 1989 yılında evlenip 1991 yılında boşandığı görsel efekt sanatçısı Lena Giseke'dir.
2005 yılında gözde oyuncusu Johhny Deep (şeker üreticisi Willie Wonka rolünde) ile birlikte “Charlie & the Chocolate Factory” filmini çeker.
2007 yılında "Sweeney Todd; The Demon Barber of The Fleet Street" filminde yine favori oyuncuları Johnny Deep ve Helena Bonham Carter ile çalışır. Sweeney Todd İngiltere'de berberlik yaparak yaşamını sürdüren, çok güzel bir eşi olan, hayata umutla bakan bir adamdır. Fakat kasabanın önde gelen hakimi Turpin'in (Alan Rickman) güzel eşinde gözü vardır. Yersiz bir suçlama ile hapse atılır ve ardından sürgüne gönderilir. Hayatı darmadağan olan Sweeney Todd'un kurtulup geri dönmek ve intikamını almaktan başka bir amacı kalmaz. Yıllar sonra geri geldiğinde her şey çok değişmiştir fakat onu hatıralar içerisinde sabırla bekleyen biri vardır, Bayan Lovett...
Şeytan Berber, Bayan Lovett'ın da yardımıyla suçluyu bulana kadar acımasız bir cellada dönüşecektir; bu arada kasabayı birbirinden güzel kek ve çörek kokuları kaplarken fırında nelerin piştiğinden şüphelenmek kimsenin aklına gelmeyecektir...
Film, 1936 yılında oynanan bir Broadway müzikali olan "Sweeney Todd: The Demon Barber of the Fleet Street" in Tim Burton tarafından sinema perdesine uyarlanmış versiyonudur. Film 50milyon dolar bütçe ile çekilmiş ve gişede 52 milyon dolar hasılat yaparak hesabı anca kapatabilmiştir.
Bunun ardından yine Johnny Deep ve Helena Bonham Carter tarafından seslendirilen anime-uzun metraj “Corpse Bride” filmi gelir.
Tim Burton'un son filmi 2019 da vizyona giren ve bir eğlence parkına kiralanan uçan yavru filin hikayesini anlatan "Dumbo". 170milyon dolar bütçe ile çekilip 352milyon dolar hasılat getiren filmin oyuncuları Colin Farrell, Eva Green ve Danny DeVito.
|