Türkiye sinema gişelerinde salgın öncesi seviyelere ulaşılıyor. 2022 sonunda 40 milyon satış sınırının geçilmesi bekleniyor…
2020’nin ilk aylarıyla dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgını bir çok alanda yaşamsal alışkanlıklarında değişmesine sebep oldu. Sokak çıkma yasakları, pandemi uygulamaları ve salgın kaynaklı ölümlerle günlük yaşam dinamikleri, bağlı olarak ülke ekonomileri ile birçok endüstri negatif değerlerle etkilenerek yok olmanın eşiğine geldi.
Dünya eğlence endüstrilerinin büyük bir bölümünü kapsayan sinema piyasaları da salgından negatif etkilenenlerdendi. Bir buçuk yılı aşan bir süre boyunca ülkelerin salgın vakaları seyrine göre sinema işletmeleri tamamen faaliyetlerini durdurmuştu.
Türkiye’de ilk olarak Mart – Temmuz 2020’de gösterimlere ara veren sinemalar, Temmuz – Kasım 2020 döneminde kısıtlamalar eşliğinde ara faaliyet vermiş yükselen Covid-19 vakaları sebebiyle Kasım 2020 - Temmuz 2021 döneminde de kapalı kalmıştı. Sekiz ay süren bu ikinci kapalı dönem 2 Temmuz 2021’de sonlanmış ülke genelinde salgın önlemleri eşliğinde sinema gösterimleri başlamıştı. Sinema işletmeleri üzerindeki kısıtlamalar da Kasım 2021’de tamamen kaldırıldı.
Bir çok alanda salgın sonrası kaçınılmaz olarak gerçekleştirilen güncellemeler sinema işletmeleri için de söz konusuydu. İki yıla yakın sürenin büyük bölümünü evlerinde geçirmek zorunda kalanların iş ve eğitim gibi bir çok yaşamsal döngüsü değişikliğe uğrarken film izleme dinamikleri de sinemada film izleme aleyhinde gelişti. 2020 öncesinde faaliyetlerine hız veren dijital film platformları ile televizyon kanalları içeriklerini yaygın bir şekilde izleyiciye ulaştırabildi. Bugüne geldiğimizde ise dünyanın bir çok ülkesinde sinemada film izlemek ile sinema dışı mecraların aslında birbirine rakip olmadığını kanıtlayan veriler kendini göstermeye başladı. Ayrıcalıklı ve devasa bir platform olarak ele alındığında, sinemanın onu icra eden bütün departmanlarına vaad ettiği ticari getirinin ve manevi tatminin daha iyi kavranabilmesi için bu süreç pozitif katkıları da beraberinde getirdi. Furya film içeriklerinin kitleleri sinemaya çekecek projelere dönüşmesi gerekliliğinin, büyük ekranlara ve onun efektlerine uygun filmlerin üretilmesi halinde izleyicinin her şeye rağmen rağbet göstereceğinin altı kalın çizgilerle çizildi, çiziliyor.
Sinema işletmeleri açısından da çağa uyumlanma, salgın sonrası oluşan yeni düzene göre güncellenme başlıklarında da bir çok gelişme yaşandı. 1990’lı yıllarda nispeten ve şartlar ölçüsünde daha korunaklı olan film içerikleri sinema dışında bir mecrada yaygın olarak izlenemiyordu. Oluşan bu talebe göre de sunum hızla küçülen salonlarda ve sinema perdesi yüzeylerinde gerçekleşiyordu. Ülke genelinde hızla çoğalan cep sinemalarıyla Türkiye lokasyon kapasitesi dört yüz, perde sayısı ise üç bine yaklaştı. İlk önce korsan yayılım ile yüzleşen işletmeler ardından yasallaşan ve genişleyen diğer izleme mecralarıyla elindeki büyük bir avantajı, korunan, eşsiz içerik avantajını kaybetti. Neredeyse yirmi yıllık bir bilet hakimiyeti de salgınla beraber sona erdi.
Günümüzde sinema işletmeleri için en büyük ayrıcalık korunan rafine, yüksek kalite sinema filmleri ile son sistem gösterim özelliklerine sahip konforlu sinema binalarıdır. Bu avantajların sinemada film izlemek için özel ve benzersiz ayrıcalıklar olduğu kanıtlayan verilere bakmak gerekirse;
Pandemi sonrasında, temmuz 2021’de tamamen açılan sinema işletmeleri Türkiye’de bir yıllık süreci aralıksız gösterimlerle tamamladı. 2006’dan başlayarak 16 yıllık Antrakt verilerine bakıldığında 2021 temmuzundan 2022 haziran ayı sonuna dek elde edilen 35 milyonluk satışla grafikte gösterilen ilk iki yılın aynı dönemindeki satış toplamı geçildi. Salgın hassasiyetleri, sağlık endişeleri ve dijital mecraların yaygınlaşması gibi olanakların devrede olması sebebiyle sinemalarda satışı gerçekleştirilen 35 milyonluk bilet adedi verisi sinemada film izleme dinamiğinin dimdik ayakta olduğunun önemli bir göstergesi. Yanı sıra 2006’dan bu yana, 2022’de dahil olacak şekilde 17 yıllık dilime bakıldığında ilk yedi aylar sonunda, 2022’de elde edilen bilet toplamının yedi farklı yılı geride bıraktığı gözlemlenebilir.
İçinde bulunduğumuz yılda şimdiden 28 sinema filmi 100 bin bilet satışı sınırını aştı. Yılın kalan dört ayındaki satışlarla toplam bilet satışının 40 milyonu, 100 binden fazla satışa imza atacak film sayısının da 40’ı aşması bekleniyor.
Salgınla birlikte geleceği merak konusu olan sinemalar Türkiye’de de endişeli günler geçirdi. Salgın öncesinde de sinemacılık alalnında büyük hizmetler veren bazı tarihi sinemaların kapanmasının ardından, daha çok ‘art house’ film gösterimi yapan genellikle tek perdeli semt sinemaları da faaliyetlerini durdurdu. Bunun en son örneği otuz yılı aşkındır İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki İstiklal caddesinde yer alan Beyoğlu Sineması oldu. Salgın öncesi Kadıköy’ün tarihi sineması Rexx ve yine Beyoğlu’nda yer alan Atlas Sineması da kapanmıştı.
Daha çok festivallerde, sinema tutukunları ve kendine has izleyiciyle buluşmayı hedefleyen ‘art house’ filmlerin ticari sinemalardaki vizyon macerası bu filmlerin yapımcı ve işletmecilerinin dijital mecra gösterimlerini tercih etmesi sebebiyle negatif etkilendi. Dolayısıyla Avrupa, Uzak Doğu sinemasının ‘art house’ yapımlarına perdesinde yer veren tek perdeli alternatif sinemalar faliyetlerini durdruma aşamasına geldiler.
Filmlerin türü, tarzı ya da konusu ne olursa olsun ‘film sinemada izlenir’ sözünün altını çizmek isterim. Ticari özelliklerinin ön planda olduğu ya da ‘art house’ türünü uygun herhangi bir filmin en iyi deneyimleneceği yer sinema perdesidir. Sinema bir şenlik, bir şölendir.
2019’da bir yıl içerisinde düzenli ya da düzensiz gösterim yapan lokasyon sayısı 467’ye bu lokasyonlardaki toplam perde sayısı ise 2.819 adete ulaşmıştı. 2022’nin temmuz ayında Antrakt’ın sinema işletmelerinden aldığı aylık faaliyet raporları sonucunda bu sayı 404’e 2.510. 2020 yılından bu yana faaliyetini tamamen durduran lokasyon sayısı 63 adet olarak ortaya çıkıyor. İki yılda kapanışını gerçekleştiren 63 sinema işletmesinin yarıdan fazlası aralıklı olarak gösterim yapan kültür merkezleri ve belediyelere ait çok amaçlı salonlardan oluşurken lider sinema zinciri Cinemaximum da, beş lokasyondaki işletmesini kapattı. Ülkede faaliyet gösteren diğer sinema zincirlerinde de lokasyon değişikikleri, alış veriş merkezi içinde yer alan sinemaların AVM’ye devredilmesi ya da el değiştirmesi gibi aksiyonlar da salgın öncesinde olduğu gibi gözlendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün yerli film gösterimine verdiği destekle pandemi önlemlerinin ortadan kalkmasının ardından Türkiye’nin bütün illerinde sinema gösterimleri yapıldı. Müzmin sinemasız illerden olan Ardahan, Hakkari’de yerli film gösterimleri bölgedeki dev perdelerde izleyiciyle buluştu.
Türkiye genelinde yeterli sinema projeksiyonuna ve salonuna sahip olmayan il ve ilçeler halen mevcut. Günümüzde faaliyetini sürdüren 404 lokasyonun %15’i yaz sezonundaki hazırlık, bakım ve onarım çalışmlarından ötürü geçici olarak kapalı.
Salgına rağmen olağan dışı bir görünüme sahip olamayan kapana sinema sayısının tersine 2020’den bu yana açılan sinema işletmelerinin sayısı oldukça sevindirici. Kapalı geçirilen dönemden başlayarak, Türkiye’de 20 ilde yeni 28 lokasyondaki 116 sinema perdesinde ilke film gösterimi yapıldı. Toplam ülke koltuk kapasitesine 13.075 adet eklendi. Yeni açılan lokasyonların 5 tanesi İstanbul’da 1’er tanesi ise İzmir ve Ankara’da yer aldı. Mardin, Siirt, Mersin, Bursa, Kocaeli, Manisa, Muğla, Sakarya, Yozgat, Erzurum, Batman, Kastamonu, Ağrı, Elazığ, Van, Rize, Isparta, Sinop, Adana, Şırnak, Artvin, Kütahya, Niğde’nin il merkezlerinde ve ilçelerinde de yeni sinema işletmeleri film gösterimleri için kurulumlarını gerçekleştirdi.
|