|
|
Bu sayfada yeralan verilerin tamamı özgün içeriktir. Antrakt Sinema’dan izin almadan tamamı ya da parçası kopyalanamaz, kullanılamaz. |

|
Filmlerin devam hali
|
|
|
|
Bir türlü gelemeyen bahar hemen tüm ülkeyi tabiri caizse canından bezdirdi. E dengesizlik aynı zamanda hastalıklara sebep oldu derken mayıs ayı ile birlikte güneşin yüzünü göreceğimize dair umutlarımız tavan yaptı. Filmlerin baharı ise hiç bitmeden özellikle İstanbul için devam etmekte. İf İstanbul ile ısınan şehrin film havası otuzuncu yaşını kutlayan Uluslararası İstanbul Film Festivali ile yaza döndü. Film festivali bitti ama iki yüz otuz bir filmlik seçkisiyle yine ağzımıza bir parmak da bal çalarak bizleri terk etti. Film festivalinin ardından festivalin öne çıkan yapımları Wim Wenders imzalı Pina, Nicole Kidman’a şimdilik son OSCAR adaylığını getiren Mutluluğun Peşinde, on bir yıl aradan sonra yeniden korkudan iliklerimize kadar titretmeyi başarabilen Çığlık 4 ticari gösterime çıkan başlıca yapımlar. Çığlık 4 belki diğer iki örnek ile aynı kulvarda yer almıyor gibi gözükse de festivalin “Gala Filmleri” bölümünde gösterildiğinden yazımızda haklı sebeplerle yer buldu. Çekilmeye başladıkları andan itibaren zaten belli bir kitleyi hedefleyen iki halefinin dışında Çığlık 4’ün öncülleri gibi grafiği yüksek bir başarı elde edememesinin sebebi ne olabilir? Formülde bir sorun yok. Yönetmen, senarist, oyuncu kadrosu deseniz yine her şey yerli yerinde. Hatta popüler televizyon dizilerinden takviyelerle zenginleştirilmiş bir kadro da söz konusu. Gelin görün ki aradan koskoca on bir yıl geçmiş. İlk Çığlık filminin piyasaya çıktığı zaman ben liseden henüz mezun olmuş bir ergen iken şu an orta yaşa iki yıl yakın hale erişmiş bulunmaktayım. İçeriği her ne kadar sosyal medyanın karmaşık yapısı ve her şeyin anında internette yer alması gibi öğeler barındırıyor ve katilin kim olduğunu keşfetmek için yine uğraşıyor olsak da sinemanın asıl izleyicisi internet nesli çocuklarının ilgisinin düşük olması şaşırtıcı değil. Genç nüfusun gündeminde belki de artık Paranormal Activity tadında korku/gerilim filmleri yer almakta. Ve mayıs… Yazın sıcaklarından önce (hava koşullarına inat biz böyle varsayalım) nisan sonunda Hızlı ve Öfkeli serisinin beşinci filmi ve Thor ile ısınan piyasa gözünü şimdiden mayıs ayında gösterime çıkacak bir filme dikmiş durumda. Efsane karakter Jack Sparrow dördüncü macerasıyla sinema salonlarını kılıç sesleriyle çınlatmak için geri geliyor. Çığlık 4 gibi yine iki devam filminden bahsetmekteyiz. Hızlı ve Öfkeli serisinin başlamasının üzerinden tam on yıl geçti Karayip Korsanları’nın ise yedi yıl. Süreç yine uzun gibi gözükebilir ama filmler arasına verilen aralar makul seviyede olduğundan izleyicinin ilgisini de muhafaza etmeyi başarabilmiş örnekler bunlar. Her şeyden önce iki film iki binli yıllarda başlangıç yapmış. Bunun çok etkili olmadığını söylemek abesle iştigal etmek olur. Konu yakın zamana uyarlanabilir kabul ama yaşları kırka yaklaşan oyuncu kadrosunun on sekiz – yirmi beş yaş arası hedef kitleyi yakalamasını beklemek sağlıklı değil. Bu ve benzeri örnekleri görmüyor değiliz ama uzun ara verilmiş devam filmlerinden başarıyı yakalayabilen yok mu? Sekiz yıllık aradan sonra devam filmine kavuşan Tim Allen lokomotifli The Santa Caluse’un ikinci filmi, ilk filmin başarısına yakın bir gişe elde etti. Bu karşılaştırmada, The Santa Clause örneğine rağmen, ağır basan ise devam filmi söz konusu olduğunda seyirci ve karakterlerin arasını çok açmamak yönünde. 2011 yılının önceki yıllardan çok daha fazla devam filmi barındırdığını göz önüne alırsak sinemalara gelecek filmlerin performansları istatistikler için ayrıca önem arz etmekte. 8 mayıs Anneler Günü, -bütün annelerin günü kutlu olsun diyeyim- ama şahsen Anneler Günü kavramına karşıyım. Yerine biri konulamayacak o insanı kaybedenler için bu ve benzeri günlerin ne kadar zor geçtiğini tahmin edebiliyorum. » Çığlık 4 film sayfası |
|
|
|
Ana Sayfa | Film Arşivi | Gelecek Program | Haberler | Gişe Raporu |
Köşe Yazıları
Mesafeli Satış Sözleşmesi | Teslimat ve İade Şartları | Gizlilik Politikası

© Antrakt Sinema Gazetesi | Tüm Hakları Saklıdır
|