09.01.2014 14:01
SİYAD'ın işi belli olmaz!Deniz Yavuz
Uzun - kısa demeden, aza - çoka bakmadan, uzağa - yakına aldırmadan sinema filmlerini izleyen, film yapımcılarının ücret karşılığında bile sağlıklı yaptıramadığı bir işi hiç bir güvence ve dişe dokunur bir gelir olmaksızın yapmaya çalışan sinema yazarı ve eleştirmenlerine güven olur mu? Olmaz.
Ne kadar da bir kambur gibi gözükse, bu iş Türkiye'de son günlerde artan bilet satışılarının temelini oluşturuyor. Filmciler, yapımcılar, oyuncular sinema yazarlarının ve eleştirmenlerinin ürünle ilgili görüşlerine büyük önem veriyor, bu görüşler aday seyirciler için de gerçekten büyük önem taşıyor.
Sahipsiz, güçsüz gibi duran bu meslek onu icra edenler tarafından büyük bir ısrarla sürüdürülmeye çalışılıyor ve Türkiye'deki sinema yazarları saflarını sıkı tutuyor. Sinema sektöründeki bütün meslek örgütleri ve derneklerden, festival oluşumlarından daha popüler ve tutarlı... SİYAD - Sinema Yazarları Derneği, Türkiye'de sinema ile ilgili çalışmalar yapan, sinema akademisyeni olan, yazan bir çok insanı birarada tutmayı beceriyor. 1968'den bu yana sinema alanında ürünler veren Türkiye sinemasını elli yıla yakın bir süredir ödüllendiriyor, değerlendiriyor. Böylesi az bulunur.
46. SİYAD ödülleri 20 Ocak 2014 pazartesi günü sahiplerine verilecek. Adaylar hafta başında açıklandı. Değerlendirme dahilinde olan seksen altı Türkiye yapımından on iki tanesi çeşitli dallarda ve sayıda adaylık elde etti. Öne çıkan filmler Kelebeğin Rüyası ve Zerre... Bu iki filmin dokuzar adaylığı var. Sen Aydınlatırsın Geceyi, Yozgat Blues ve Jin de bu yılın olimpiyat halkalarını tamamlıyor bir nevi. Seksen altı film söz konusu olduğunda SİYAD'tan adaylık elde etmek bile önemli oluyor aslında. SİYAD heykelciğine ulaşan sanatçıların heyecanı kabul edilebilir ama bir film için, kadın - erkek ortalama sekiz oyuncudan bahsetsek toplamda SİYAD'ın yedi yüze yakın performansı değerlendirdiğini anlıyoruz. Bu yedi yüz performansın ilk yirmi tanesi ise dört farklı dal için aday gösteriliyor. Performans dallarında aday gösterilen oyuncular havuzun derinliğini görmeli.
SİYAD herhangi bir dal için ön eleme yapmıyor ya da başvuru usulü filmleri değerlendirmiyor. Bir takvim yılı içerisinde ticari vizyona çıkan filmler otomatik olarak değerlendiriliyor. İki turda yapılan elektronik oylamalarla önce adaylar ardından kazanan belirleniyor. Ödüllerin üç tanesi sinemamızın önemli üç değerinin adıyla onların anısına takdim ediliyor. Genç ve umut vaad eden birine verilen Ahmet Uluçay Umut Ödülü, Cahide Sonku Kadın Oyuncu Performansı ödülü ve senarist Mahmut Tali Öngören için verilen Senaryo Ödülü...
Bu yılın adaylıklarına dönecek olursak elli beş adaylığın on iki uzun metrajlı sinema filmi tarafından paylaşıldığını görüyoruz. 1997 yılından bu yana tören ve adaylıklarla ödül vermelerini gerçekleştiren SİYAD'a Reha Erdem altı filmi ile tam kırk altı kez çeşitli dallarda aday oldu.On beş yılda en çok adaylık elde eden diğer isim ise gene kırk altı adaylıkla Zeki Demirkubuz. Demirkubuz vizyona çıkardığı sekiz filmiyle bu adaylıkları elde ederken on dört kez mutlu sona ulaştı. Reha Erdem ise bu yılki filmi Jin hariç on yedi kez SİYAD aldı. Nuri Bilge Ceylan ise tahmin edildiği gibi son on beş yılın üçüncü basamağında yer alıyor. Ceylan kırk adaylığı altı filmle elde ederken on beş kez SİYAD'a uzandı. 1997 yılından bu yana yüz on iki yönetmen bir ya da daha fazla dalda SİYAD'a adaylık elde etmeyi başardı.
Filmlere baktığımızda 1997'den bu yana en çok adaylık elde eden film Yazı Tura (13). Yazı Tura aday olduğu 2004'te üç SİYAD ödülü ile evine dönmüştü. Yazı Tura'yı, geçen yıl on iki dalda adaylık elde eden Araf ve 1999'da gene on iki dalda adaylık elde eden Salkım Hanımın Taneleri adlı film izliyor. En çok SİYAD heykelciği kazanan film sekiz ödülle Yumurta. Toplam dokuz dalda adaylık elde eden Semih Kaplanoğlu imzalı Yumurta yalnızca bir dalda pas demişti. Bir fireli diğer film ise altı dalın beşini kazanan Masumiyet. Çağan Irmak'ın Babam ve Oğlum'u ise 2005 yılında aday olduğı sekiz dalın altısından heykelcik çıkarmayı başarmıştı. Çok adaylık elde edip sıfır çeken filmler ise Gölgeler ve Suretler (9), Gözetleme Kulesi (8) ve yedi adaylıkla gelip ödülsüz dönen filmler; Balalayka, Bal, Güle Güle, Kader, Pandora'nın Kutusu ve Sır Çocukları'ydı. Son on beş yılda yüz doksan yedi adet filmin SİYAD'a adaylık elde ettiği görülüyor.
SİYAD yıllık adaylıklar dışında geleneksel olarak Türkiye'de büyük üne kavuşmuş emektar ve değerli oyuncu, sinemacıları da onur ve emek ödülleri vererek unutmuyor. Törenli yıllarda (1997 - 2014) bugüne dek yetmiş oyuncu, sinemacı, sinema yazarı, yönetmen, yapımcı, emekçi ödüllendirilmiş. Nuri Bilge Ceylan'ın da aralarında olduğu yirmi isim ise on beş yılda Ahmet Uluçay Umut Ödülü ile ödüllendirilmiş.
Bu yılın adaylık dağılımlarına bakılırsa yarışın Kelebeğin Rüyası ile diğer dört film arasında geçeceğini söyleyebilirim. Yönetim, Yapım ve Senaryo dallarında araya başka film almadan aday olan bu yılın beşlisi ikinci tur sonunda birbirlerinden oy sayısı olarak pek ayrılmaz diye düşünüyorum. Film ve yapım (en iyi film) dallarında Kelebeğin Rüyası'nın şansı zayıf olsa da yan dallar ve performans dallarında en az üç ödüle ulaşabileceği muhtemel kanımca. SİYAD 2005 yılında, üç milyondan fazla gişe yapmış Babam ve Oğlum'a altı heykelciği teslim etmişti. Bu yılda gişede mutlu olan ve OSCAR temsilciliği alan Kelebeğin Rüyası, SİYAD'ın sürprizi olabilir. Onur Ünlü bu yıl dahil son on beş yılda, üç filmiyle on sekiz kez adaylık elde ettiği SİYAD'ta heykelcikle tanışacak mı merak konusu.
Adaylıklardan da görüleceği gibi SİYAD'ın işi belli olmaz...
« Önceki Haberi Oku | Sonraki Haberi Oku »
|