‘Tenet’, tarih değişikliklerinin ardından 26 Ağustos 2020’de, ilk olarak kırktan fazla ülkede vizyona çıkmıştı. Filmin brüt gişe geliri dört haftalık gösterimi sonucunda bütçesini, sınırlı gösterim imkanlarına rağmen, neredeyse iki katına katlamayı başardı. ‘Tenet’in ya da Hollywood stüdyolarının gişe hedefleri, elbette bu seviyelerde hiçbir zaman olmadı. ‘Tenet’ için de beklenti böyle bir hasılat değildi.
Bugün bazı ülkelerde sinema işletmelerinin virüs önlemleri çerçevesinde tekrar kapandığını duyuyoruz. Amerika Birleşik Devletleri sinema gişelerindeki dünya liderliğini Çin Halk Cumhuriyeti’ne kaptırdı. Sinema pazarlarının üst seviyede gelirler elde ettiği ülkelerin tamamında bir önceki yıla göre kayıplar, hem hasılat hem de bilet satışı adedi açısından %60’ın üzerinde…
Bu olağan dışı günlerde en çok yorulan ve zarara uğrayan piyasaların başında geliyor sinema ve sinemacılık. Türkiye’de ise, sinema açısından ekonomik olumsuzluklar ve kültür-sanatın öncelikli unsur olmaması sebebiyle daha da zor günler geçiriliyor. Ortak, global tehditler ve yerel olumsuzluklara rağmen ‘Tenet’ 26 Ağustos 2020’de Türkiye’de vizyona çıkarıldı ve film o haftadan itibaren her hafta, sinemalarda en çok bilet satışı gerçekleştiren film oldu. Christopher Nolan’ın yönettiği ve Türkiye’de vizyona çıkan onuncu Nolan filmi olan ‘Tenet’in Türkiye gişe performansı, ilk olarak vizyona çıktığı kırktan fazla ülke içinde en gerilerde yer aldı. Almanya, Fransa, İspanya ve hatta İtalya’da tatmin edici ilk hafta sonuçlarına ulaşılsa da vizyona çıktığı bütün ülkelerde pandeminin ve virüsün filme olumsuz etkisi gözle görülür ölçüdeydi.
17 Mart 2020’de kapanan Türkiye sinemaları, devletin kararı ile 3 Temmuz 2020’den başlayarak gösterimlere devam etti. Ağustos ayına dek seyrek sayıda açılış yapan işletmeler ağustostan başlayarak 200’ün üzerindeki lokasyonda gösterimlerini sürdürüyor. Hiçbir veri normal değil. Ekonomik koşullar ve yükseliş gösteren virüs vakalarının olumsuz etkileri altında gösterimler yapılabildiğince gerçekleştiriliyor. İlk olarak açılış yapan Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sinemaları şu anda tamamen kapalı. İtalya sinema işletmelerini tekrar kapatma kararı aldı. Fransa’da bölgesel karantinalar sürüyor. Bugüne dek daha sakin bir süreç geçiren Almanya’da başbakan Merkel’in önlem videoları yayımlanıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise dünya lideri sinema işletmeleri iflas açıklamalarının eşiğinde. Her şeye rağmen insanlık ikinci dalgaya rağmen normalleşmek ve sosyalleşmek için direnişini sürdürüyor. Virüsü önlemlerle yenebileceğine inanıyor ve yüksek hassasiyetlerle yaşamaya devam etmek istiyor. Yasaklar, karantinalar insanlık üzerinde daha yüksek olumsuz etkilere sebep oluyor. Bölgesel farklılıklar gösteren virüs süreci Uzak Doğu’da, sinema piyasaları açısından tam tersi verilere sebep oluyor. Çin Halk Cumhuriyeti ve Güney Kore başta olmak üzere gişe verileri haftalık bazda milyon bileti aşıyor. Tayvan, Japonya, Hong Kong’ta da aynı şekilde sinema işletmeleri normalleşme döneminin tam ortasında. Uzak Doğu’daki enikonu verilere rağmen dünya çapında pamuk ipliğine bağlı günler yaşanıyor.
Bugünlerde, Türkiye için de ‘panademide ikinci dalga’ tanımı yerleşiyor. Ülkede virüs sebebiyle yaşamını yitirenlerin sayısı 10 bin kişi sınırına dayandı. Böylesi trajik bir dönemde sinema verilerini de hiçbir geçmiş gelecek tahminine ve karşılaştırmasına tabi tutmak doğru değil. Ne yazık ki Türkiye’de sinema piyasası için ekstra bir olumsuzluğu, piyasadaki erozyonu değerlendiririrken devre içi tutmak gerekiyor; enflasyondan, geçim sıkıntısına, döviz ve altın değerlerine kadar uzanan ekonomik olumsuzluk! Bu başat mesele sebebiyle Türkiye’de kültür-sanat hiç kimsenin önceliği değil, dolayısıyla sinema da.
İlginçtir ki, bütün dünyada öncelikle ‘streaming’ piyasalarına karşı ince mesajlar veren global sinema endüstrisi Türkiye’de de sayısal değerleri çok aşağıda da olsa aynı ince ve güçlü mesajları vermeyi başarıyor. Ekomonik sebepler eşliğinde katmerli şekilde yaşanan pandemi sürecine rağmen Türkiye’de temmuz-ekim döneminde, 115 gösterim günündeki bilet satışı toplamı 720 bine ulaştı. Günlük, ortalama 6 bin biletten fazla satış gerçekleştiren yerel sinema gişelerinde elde edilebilen günlük hasılat da toplamda 13,4 milyon TL.’ye ulaştı. 720 bin adetlik bu satış her şeye rağmen, böyle bir sürede fiziksel katılımın gerektiği sosyal etkinlikler içinde ulaşılan en yüksek satış seviyesi. Ağustostan ekim ayına dek geçen on iki hafta sonuna bakıldığında ise üç günlük dilimlere 30 binin üzerinde bilet satışı düştüğü gözlemleniyor. Çok doğaldır ki henüz %63’ü açık olan işletmeler için bu seviyeler yeterli değil. Zarar üzerine zarar ile kapatılan haftalar sinema yaşamı için bir süre daha bu şekilde sürecek. Dayanmayı başaracak işletmeleri ise hiç de yabana atılmayacak bir sinema piyasası geleceği bekliyor. Pandemi sürecindeki piyasa etki ve tepkilerini uzunca analiz etmek gerekiyor. Ortaya çıkan parametreler sinema yaşamı için oldukça pozitif olsa da günümüzün karanlık günlerinde pek de seçilebilir değil.
Genel gişe değerlendirmelerine daha sonra bakmak üzere şimdilik bir kenara bırakırken ‘Tenet’in Türkiye gişe serüveninden çıkan birkaç detayı paylaşmak ilginç olabilir;
Film, 25 Ekim 2020 gününün ardından Türkiye’deki 61. gösterim gününü de (days in release) tamamlamış oldu. Bu süreçte 210 bin adet (admission) bileti satışı gerçekleştirdi. İlk hafta sonu (cuma cumartesi ve pazar) 30 bin adet satışla açılış yapan film gösterimde olduğu her hafta sonu en çok bilet satışı gerçekleştiren film olmayı başardı.
Türkiye’de Christopher Nolan filmlerine, Warner Bros. Turkey’in bu coğrafyadaki filmlerinin gişelerine ve yine şirketin ağustos-eylül ayı filmlerine baktığımızda ‘Tenet’in pandemiye ve onun getirdiği olumsuzluklara rağmen Türkiye’de film bazında nasıl bir pozitif direnç gösterdiğini gözlemlemek mümkün. ‘Tenet’in gösterildiği perdeleri memnun etmediği kesin olsa da yüksek hassasiyetlerin, virüs endişelerinin had safhada olduğu bugünlerde ulaştığı toplam sayılar yerel beklentilerin üzerindedir. Öyle ki film, bir önceki Christopher Nolan filmi ‘Dunkirk’ten daha uzun süre gösterimde kalırken beşinci vizyon haftasından sonra bu filmden daha fazla sayıda günlük bilet satışı sayılarına ulaşmaktadır. Aynı karşılaştırma Warner Bros. Turkey’in bir önceki ağustos ayı döneminde Türkiye’de vizyona çıkarttığı ‘Once Upon a Time… in Hollywood’ ve şirketin 2020 filmlerinden ‘Birds of Prey’ için de geçerli.
Türkiye’de Christopher Nolan filmlerinin bilet satışı ortalaması 430 bin bilet seviyesinde. Pandemi döneminde vizyondaki dokuzuncu haftasını deneyen ‘Tenet’ 210 bin bilete ulaşmış durumda. Görünen o ki gösterimi devam ettiği sürece film 300 bin sınırına ulaşacak. Bugünkü satış toplamı ile bile ‘Tenet’in Türkiye’deki gişe serüveninin Nolan filmleri üzerinden ortalama kaybının %50 seviyesinde olduğu belirtilebilir. Bu kayıp oranı hızla ve hafta hafta kapanırken dünya çapında, gişelerde %60’ların üzerinde seyreden film bazlı ve genel gişe bazlı kayıplara göre ‘Tenet’in direnişini taktir etmek gerekir.
İstisnai, epik (!) film ‘Tenet’ çeşitli kategorilere göre yaptığımız listelemelerin çoğunda üst sıralarda yer alıyor. Bir iki gösterim haftasının ardından ‘Batman Begins’i, ‘The Prestige’i geçmesi de pek muhtemel. Pandemiye rağmen her hafta yaygın şekilde sinema gösterimlerine devam eden ‘Tenet’, benzersiz sinema içeriğinin her şeye rağmen ‘alıcısı’ ile buluşabildiğini kanıtlıyor. Vizyondaki 61. gününü tamamlayan film Türkiye’deki Christopher Nolan hayranlarını da sinemada ağırlamayı başarmış gibi duruyor. ‘Tenet’ten hareketle, yeni sinema vizyon dinamiğinde, nitelikli içeriğin sinemaseverlere hatırı sayılır sürelerde sunulması halinde sinema perdelerinin eskisinden daha hareketli günlere hazır olması gerektiğini söyleyebiliriz.
» Tenet film sayfası |